Bang 9
"Ee" Louis iç çekerken Zayn biraz önce Louis'nin babasının oturduğu yere oturdu. "Eve gerçekten hiç gitmek istemiyorum" dedi dürüstçe. Bir kaşık daha alırken Harry de spagettisine çatalını doladı.
"Bizimle kalabilirsin" dediğinde Desmond, Louis dudaklarını yaladı.
"Bunun bir savaşa falan yol açağını düşünmüyor musun?" diye sordu Harry.
"Babasını hala sevmiyorum, ve sadece bir haftamız var, şeyden önce.." cümlesinin tamamlamadığında Louis başını eğdi.
"Benimle kalabilir" dedi Zayn. "Ben iki çeteye de dahil değilim, böylece Mark sinirlenmez" diye ekledi.
"Liam sorun etmeyecektir" Harry Liam'dan bahsettiğinde Louis kaşını kaldırarak ona döndü.
"Liam ile ne alakası var?" diye sorduğunda Harry Zayn'e bakınca Louis de ona döndü. "Zayn?" adam kızarırken Desmond gülerek arkasına yaslandı, gülümsüyordu.
"Sen ve Liam?" diye sorduğunda Zayn kafasını eğdi.
"Aman Tanrım!" hızla yerinden kalktı. Zayn'in Liam'dan hoşlandığını biliyordu ama birlikte olduklarını duymamıştı. Sıkıca Zayn'e sarıldığında adam güldü.
"Evleniyor falan değilim, tabi Liam birlikte yaşamak istiyor ama" derken Louis tekrar oturdu.
"İkimizde birlikte yaşayabiliriz. Zaten ben çok uzun kalmayacağım," sesi sonuna doğru kısıldığında Zayn dirseğini masaya yasladı.
"Ne yapacağız? Louis'nin ölmesini istemediğini biliyorum, ama kavga falan çıkarmadan bundan nasıl kurtulacaksınız?" diye sordu.
"Halledeceğiz, tamam mı? Şimdilik sadece normal bir şekilde yaşayalım." Louis gözlerini büyük masada gezdirdi.
*
Louis kollarını karnına sarıp Zayn'in misafir odasına gözlerini gezdirdi. Sürekli yorgundu ve babası ile konuşalı 3 gün olmuştu. "Miden bulanıyor mu?" diye sordu Zayn içeri girerken.
"Hayır, bir kaç gündür kusuyorum ve çok yorgunum" diye sızlandığında Zayn gülerek meyve tabağını yatağın yanındaki çekmeceye koydu. Elindeki otu gösterip sessizce Louis'ye sordu. En son içmesinin üzerinden bir kaç hafta geçmişti ve doktoruyla da konuşmuştu. Sık içmezse sorun olmadığını söylemişlerdi.
Louis adama gülümseyerek kendisini yerinden itip kalktı. "Gittikçe büyüyorsun" dediğinde Louis omuz silkti, çünkü hiçte büyümüyordu.
Zayn PS4'ü alarak yatağa girip Netflix'i açtı ve son izlenenlere girip ilk showa girdi.
Ot aralarında sırayla gezerken Louis üzümlere ve çileklere daldı. "Harry nasıl?" diye sorduğunda Zayn omuz silkti ve neredeyse bitmiş dal ona uzattı.
"Dünden beri konuşmadım ama bugün yatıya geleceğini söylemişti." Louis'ye birlikte uyuyacaklarına dair söz vermişti, babalarına yakalanma riskleri yoktu artık, zaten Desmond'un torununu taşıdığını öğrendiğinden beri umrunda değildi birlikte olmaları.
"Saat kaç?" diye sorduğunda Zayn telefonunu kaldırdı. Bir mesaj vardı.
"Saat 10 ve Harry yolda, bunu 10 dakika kadar önce gönderdiğine göre her an gelebilir." dediğinde Louis kafasını sallayıp bitirdiği meyve tabağını ona uzattı.
"Arayıp bana biraz Taco Bell almasını ister misin?" diye Louis sorduğunda Zayn numarayı çevirip Louis'ye uzattı.
"Efendim dostum?" dedi Harry, telefondakinin Zayn olduğunu düşünerek.
"Harry?" dedi Louis, sesi sızlanırcasına, bir şeyi istercesine çıkmıştı.
"Hey Louis, ne oldu?" diye sorarken Louis Harry'nin arabasından gelen sinyalin sesini duyabiliyorsa.
"Bana Taco Bell'e alabilir misin? Bebek istiyor" Louis Harry görmese bile alt dudağını sarkıttı. Hafif bir gülüş duydu daha sonra sinyal kesildi ve Harry hmladı.
"Pekala, şanslısın ki köşede bir tane var, dönüyorum bana bir saniye ver," Louis sessizce bekleyip ne istediğini düşündü. "Ne istiyorsun?" diye sorduktan sonra Louis'nin uzun siparişini hoparlöre söyledi.
"Görüşürüz?" diye sorduğunda Harry hmlayıp kapattı.
Harry 10 dakika sonra göründüğünde Louis uzun süredir beklediği kral gelmişçesine yüksek sesle alkışladı.
Zayn çıktığında Harry onun Louis'nin yanındaki yerini aldı. Çocuk yemek poşetlerine dalmadan önce Harry'nin yanağına bir öpücük vermişti.
Bir süre konuşmadılar, Louis zaten ağzındakilerle konuşacak durumda değildi. Yemek bittiğinde Harry'nin yanına uzanıp sırtını ona yasladı. PS4 bitip kapandığında dönüp yüzünü boynuna gömdü.
"Bir kaç gün kaldı," diye sessizce konuştuğunda Harry'nin etrafındaki kolu sıkılaştı.
"Bir planım var, ama yanlışlıkla mahvetmemen için söylemeyeceğim," diyerek neredeyse uyumuş olan, bebeğini taşıyan ve ölene kadar koruyacağı oğlana baktı.
*
Ertesi sabah ve sonraki birkaç gün hep sessiz geçmişti ve Louis hep yorgundu, ne yapıyorsa yapsın gözleri hep kapanmak üzereydi. Ayakları yürürken yerde sürünerek ilerliyor, kolları ağırlaştı gibi hissettiriyordu.
Harry'nin tetiği çekeceği gün sonunda ayılabilmişti, bütün gün kalbi çok hızlı atıyordu. Harry Zayn'in evinden ayrılmadı ve oğlanın ihtiyacı olduğunu bildiğinden Louis ile birlikte kaldı.
Akşam yemeğinden hemen önce Louis'nin babasından bir arama aldılar, bir saat içerisinde hallolmasını istiyordu. Louis'nin evinde buluşmak için anlaşmıştılar ve Harry'nin babası da mesajla katılmak istediğini belirtmişti.
"İstemiyorum" diye sızlandı Louis, içinde ölmesi gereken kıyafetleri giyerken. Bebek kendisini şişman hissettiriyordu, neredeyse 10 haftalıktı ve sonunda biraz göstermeye başlamıştı.
"Bende ama zorundayız. Silah nerde biliyor musun?" odada bir tur attığında Louis yutkundu.
"Sanırım hala bizim evde, babamlarla konuşmak için çıktığımızda aldığımızı hatırlamıyorum." derken Vansları çıplak ayaklarına geçirdi. Harry kafasını sallayıp evden ayrılmadan önce Louis'ye sarıldı.
"Seni seviyorum" dediğinde Louis burnunu çekti.
"Bende seni seviyorum"
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top