Bang 7

Harry Louis'nin geri çekilmesine izin vermedi.

Küçük oğlan kollarının arasında sarılmış ve güvendeydi. Şoktaydı, beyni çalışmıyordu ve kasları kilitlenmişti. Hamile?

Oda dönüyordu, hava ağırlaşmıştı, ama Harry Louis'nin geri çekilmesine izin vermedi. Küçük vücudu titriyor, sık sık burnunu çekiyor, göz yaşları Harry'nin ceketini ıslatıyordu.

Fırtına çıkacaktı. Gökyüzü dışarıda kararıyor ve rüzgar hızlanıyordu. Harry doğa ana ile aynı hisleri paylaştığını hissetti. Zayn yatak odasından bir süre çıkmadı, fakat çıktığındaysa iki oğlanın boş odada birbirine sarılmış yerde oturuyor olduklarını gördü. Louis'nin Harry'ninkine göre küçük kalan vücudu neredeyse görünmüyordu.

Telefonundan saate bakıp Harry'nin eğer Louis'nin babasını kızdırmak istemiyorsa yarım saat içinde ayrılması gerektiğini gördü.

Koyu saçlı adama uzun süre gerçek çarpmadı, sadece önündeki manzarayı izledi. Gerçek, Louis geri çekildiğinde Harry elleriyle onun yüzünü tutup dudaklarından öpene kadar çarpmadı.

Silahın yerde Louis'nin bileğinin kenarında durduğunu görünce nefesi tekledi.

Son bir el kalmıştı ve içinde kurşun vardı.

"Seni sikik aptal," Zayn küfrettiğinde Harry transtan çıkmışçasına kafasını kaldırdı. Louis hareketlendi ve Zayn bir adım daha atmadan onun önüne dikildi.

"Halledeceğiz!" diye savunmaya çalıştı.

"Oyunda hile yapamazsın louis," diye kükreyerek Louis'yi yoldan çekmek için elini yanına uzattığında Harry onun doğmamış çocuğuna zarar vereceğini düşünerek atlayıp, eline vurdu.

Zayn, "Ne sikim yaptığını sanıyorsun?" diye Louis'nin omzunun üzerinden Harry'e bağırırken Louis, en yakın arkadaşının sevdiği adama, bebeğinin babasına bağırışını başı yerde dinledi.

"Onu güvende tutacağım!" Harry Zayn'in hamilelik hakkında hiçbir fikri olmadığını bilmiyordu. Herkes gibi.

"Tutamazsın! Ne yapacaksın, kaçmak mı? Bu bir oyun, her zaman oynadığın bir oyun! Senin baban, onun babası oyunun sonuna kadar oynanmasına karar verdi," Zayn Louis'nin yavaşça mahvolan kalbine hiç yardımcı olmuyordu.

"Z, halledeceğiz, tamam mı?" Louis tekrar denerken vücunu Harry'e çektiğinde adamın kolları koruyucu bir şekilde karnına sarıldı. Dışarıdan yüksek bir şimşeğin sesi geldiğinde irkildi.

"Açıkçası sanmıyorum k-" diye başladığında sesi Louis tarafından kesilmişti.

"Hamileyim," Zayn şokla kaldı. Harry burnunu Louis'nin yumuşak boynuna gömdü. Louis lavanta gibi kokuyordu, çarşaflarını her zaman yıkadığı koku.

"Hamile?" Koyu saçlı adam ellerini saçından geçirip, gözlerini korunan karna indirdi. Çok fazla değildi, eğer dikkatli bakmazsan kolayca gözden kaçabilirdi. "Bir bebek" Zayn kendisini Louis'ye gömmek istermiş gibi görünen Harry'e baktı.

"Evet, 9 haftalığım. Babası harry," Louis'nin ses yavaşça fısıltıya dönüşütüğünde bir ışık yansıdı. Fırtına onlara yakın değildi fakat gittikçe yaklaşıyordu.

"Ne zaman öğrendin?" Harry Louis'nin ılık tenine doğru mırıldandı, derin sesi Louis'nin tüylerini diken diken ediyordu.

Oğlan başını eğdi. "İlk tetiğin çekildiği gün ilk randevuya gitmiştim." Harry'nin eli Louis'nin bedeni etrafında sıkılaştı.

"Seni öldürebilirdim, seni şimdiye kadar iki kere öldürebilirdim," Harry Louis'nin boynundan geri çekildi ve elini beline götürerek yüz yüze gelecekleri şekilde çevirdi.

"Ne yapacağımı bilmiyordum, düşünmedim," Louis bahane sunmaya çalıştı, sanki bahanesi olabilirmiş gibi. Ne diyebilirdi? Hamile olduğunu biliyordu, ama yine de hayatını riske atarak oyunu oynamaya devam etmişti.

Şanslıydı ki mermi hala silahın içindeydi, ve kimse ölmemişti. Ama şanssızdı ki sıradaki tetikte ölecekti, buna şüphe yoktu.

"Babana ne diyeceğiz?" diye Zayn sorduğunda Louis dudağını dişleyerek ona döndü. "Çünkü ben hiçbir şekilde bu oyunun devam etmesine izin vermiyorum" Harry çoktan katılarak başını sallıyordu, çünkü asla sevdiği adamı ve bebeğini kaybetmeyecekti.

Belki eskiden yapmayı düşünmüş olabilirdi, yapması gerekeni. Ama şimdi değil: Şu anda ikisini de korumalıydı, hayatı pahasına.

Sanki bir film sahnesindelermişçesine kapı kolu hareket etti ve Louis'nin babası içeri girdi, tam da ondan bahsederlerken.

Adamın Harry'nin orada olmasını, oğluna sarılıyor oluşunu ve Zayn'in sinirli halini kavraması biraz zaman aldı. "Neler oluyor? Neden hala evimdesin?" diye sordu Mark montunu çıkartırken.

"Louis'nin sırasıydı." Harry çocuğa daha sıkı sarıldı.

"-dı geçmiş zaman. Oğlumdan uzak dur ve evimden defol" Mark mutlu görünmüyordu ve Harry de çıkacak gibi değildi. "Sağır mısın çocuk! Kıçına kurşunu doldurmadan evimden çık!" diye bağırdığında Louis babasına gidebilmek için Harry'nin elini itti. Elleri adamı geriye çekmek için babasının göğsüne yaslanmıştı.

"Sorun yok baba! Harry ve benim seninle ve onun babası ile konuşmamız gerek, şimdi" Louis paniklediğinde adam sinirle oğluna baktı.

"Ne hakkında konuşma, konuşacak hiçbir bok yok. O burada ayakta olduğuna göre sen bir hafta içerisinde ayakta olmayacaksın. " Mark neredeyse oğlunun 7 gün içersinde öldürülecek olmasında bir sorun yokmuş gibi görünüyordu.

Louis babasına kafasını sallarken Harry konuşmaya başladı. "Onu vurmayacağım, seninle ve babamla konuşmamız gerek, acil," Zayn kapıya yürüyüp kapıyı tekrar açtığında Harry o tarafa ilerledi.

"Lütfen baba, ikinizle de konuşmamız gerek," Louis babasının göğsüne biraz daha yaslandı.

"Ne hakkında? Oyunu iptal edemezsiniz, eğer yapmak istediğiniz buysa." Mark'ın tavırları oyunun başladığı günden beri değişmiş gibiydi, haftadır.

"Neden bizimle tartışıyorsun?" diye sordu Louis adamı evden çıkartırken. Ceketini umursamamıştı. Harry'nin arabası birkaç sokak aşağıda, Zayn'inki ise Mark'ınkinin yanıdaydı. Kapı kapanıp hepsi serin havada kaldıklarında Louis Harry'e yaklaştı.

"Onun aptal babasını görmek istemiyorum, ama anlaşılan yapabileceğim bir şey yok değil mi?" dedi Mark oflayarak ve daha sonra herkesi iterek arabasına bindi. "Benimle St. John'un yerinde buluşun." Orası güzel bir yerdi. Louis'nin favorisi ve Louis biliyordu ki babasının orayı seçmesinin sebebi sahibinin iki çeteyi de bilmesi ve bir çok anlaşmaya ev sahipliği etmiş olmasıydı.

Ve eğer birileri öldürülürse size sadece temizlik ve cesedin ortadan kaldırılma ücretinin faturasını getiriyorlardı.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top