Aşk Cenneti | 6
-6-
Levent ''ne diyorsun sen ya?!''
Nefes ''her şeyi annemle babam yapmış, her şeyi...! Babam zorlamış senden boşanması için Bener'i. Zorla başkasını sevdiğini ve boşanmak istediğini söyletmiş kıza.! Seni mutlu edemediğini, sana çocuk veremediğini düşündüğü için de el mahkûm kabul etmek zorunda kalmış. Biliyorum bu çok saçma ama.. bak, hamile olduğunu öğrendiğinde siz zaten boşanmışsınız. Bir de gazetede Beyza'yla nişanlandığını görünce.. biran mutluluğun için susmayı denemiş ama sonra bana ulaşmaya çalışmış. Annem engel olmuş. Bener de daha fazla mücadele edememiş o haliyle zavallım...''
Levent ''nişan bozulduğunda neden gelmemiş?''
Nefes ''gücü kalmamış abi.. savaşacak gücü kalmamış. Biranda aniden barışsaydınız bunu daha fazla kaldıramazdı Bener. Yine, bir kez daha kapıların yüzüne kapandığını ve umutlarının tükendiğini düşünsene! O çok hassas bir kızdı hep.. bir de o haliyle...''
Levent ''ne hali bu?!''
Nefes ''Bener *** Hastanesinde mücadeleye devam ediyor abi. Gebelik zehirlenmesi geçiriyormuş. Doğumda ölüm riski yüksekmiş. Yine gelmeyecekmiş, ulaşmayacakmış bana ama doğumdan sonra çocuğunu babasından başka hiçbir güvenli yere bırakamazmış. Bu sırrı mezara taşımaya gücü kalmamış zavallı kızın. Sana ihtiyacı var onun, ne olur kurtar onu bu acıdan.. LÜTFEN...''
Levent'in gözleri dolmuştu. Güçlü olmaya çalışıyordu ama başaramıyordu. Öğrendikleriyle değişen hayatı duyguları onu güçlü olması konusunda teşvik ediyor, zorluyordu.
Levent ''tamam, ben şimdi kapatıyorum. Seni yine ararım.. kendine iyi bak...''
Nefes ''görüşürüz.. kendine iyi bak abicim... yengeme ve yeğenime de...!''
♥♥♥
Levent ''YEĞENİM'' kelimesiyle olduğu yere çakılıp kalmıştı adeta. Bir süre durgun ve suskun bir şekilde şoktayken kendine geldi ve hızla toparlanarak ceketini giydikten sonra koşar adımarla şirketten çıktı. Arabasına bindi ve deli gibi hızlı sürdü arabayı sevdiği kadını, Bener'i görebilmek için...
♥♥♥
Nefes ''olucak bu iş...!''
Nefes ellerini ovuştururken Görkem sobadaki çaydanlıktan sobanın üzerine damlayan su damlalarının çatırtı sesleriyle çaydanlıktan iki bardak çay doldurdu. Merakla Nefes'e dönüp baktı genç adam.
Görkem ''hangi iş olucakmış bakalım?''
Nefes ''abimi aradım, her şeyi anlattım. Omzumdan büyük bir yük kalktı Görkem, senin sayende... sana kimi zaman uyuz oluyorum, hatta gıcık...! Bazen boğasım geliyor seni, gırtlağından yakalayıp boğazlayasım geliyor...!! Ama her şeye rağmen teşekkür ederim. İlk kez seni dinledim ve pişman olmadım.''
Görkem ''beni dinlersen hiçbir zaman pişman olmazsın küçük hanım(!)''
Görkem Nefes'in burnuna işaret parmağıyla hafifçe dokundu ve güldü.
Nefes ''iyi ki bir teşekkür ettik ha, hemen şımardın(!)''
Görkem ''sensin şımarık(!)''
Nefes ''hayır, sensin!''
Görkem ''ben görgüsüz ayıyım, sen de şımarıksın; sıfatları karıştrma(!)''
Nefes ''halâ mı aynı konu ya?''
Görkem ''sen özür dileyene kadar böyle...''
Nefes ''çok beklersin(!)''
Görkem ''şımarık!''
Nefes ''ayı! Hem de en görgüsüzünden!!''
♥♥♥
Levent arabadan indiği gibi hızla hastaneye girdi. Koşar adımlarla deske geldi.
Levent ''Bener Karahan.. (hatırlayarak düzeltti) Bener Kaya... odası ne tarafta acaba?''
Hemşire ''soldan üçüncü odada beyefendi...''
Levent ''peki, teşekkürler...''
Levent koridorda aceleyle yürürken Bener'in odasından Bener'in annesi çıktı. Yaşlı kadın Levent'i karşısında görünce önce cin çarpmışa döndü.
''SEN...!''
Levent ''Bener'i görücem. O nasıl? Nasıl, iyi mi?''
''ne yüzle geliyorsun buraya sen?! Yetmedi mi kızıma yaptıklarınız?!!''
Levent ''ben böyle olsun istemedim! Her şeyi yeni öğrendim.''
''Eee ne yapalım yani!! Bunlar benim kızımın çektiği acıları dindirebilecek mi?! Bana bak; bundan sonra kızımın etrafında'KARAHAN' soyadını taşıyan hiç kimseyi görmek istemiyorum! Hiçbirinizi görmek istemiyorum anladın mı beni?! Karahanlardan bir kişiyi bile...!''
Levent kararlı gözlerle ''ben Bener'i GÖ-RÜ-CEM!! Bana engel olamazsınız!''
Levent hızla odaya girdi ve karşısında gördüğü Bener çok değişmişti. O cıvıl cıvıl, renkli, neşeli kız gitmiş, yerine solgun yüzlü bir kadın gelmişti. Yüzündeki iyimserlik yerini büyük karamsar bir mutsuzluğa bırakmıştı. Dudakları kuruyup çatlamış, yüzü kireç gibiydi. Beyazlaşmış olan dudakları ve sararmış yüzüyle, bu hali ölüden farksızdı.
Bener Levent'i görünce bir süre sadece öylece bakmakla yetinmişti. Boşluğa bakar gibi, anlamsızca... sanki Levent'in gelmesi, her şeyi öğrenmesi onun için hiçbir şey ifade etmiyormuş gibi.
Levent ''Bener..GELDİM...''
Bener acı acı gülümsedi.
Bener ''sence de biraz geç kalmadın mı(!)''
Levent ''haklısın Bener, çok haklısın ama gerçekten ben de yeni öğrendim. Bilseydim bunları yaşatmazdım asla sana, biliyorsun Bener..''
Bener ''bilmiyorum Levent.. artık ne düşüneyim ne bileyim bilmiyorum. Artık benim bu hayattan tek beklentim çocuğum... ben öldükten sonra onu koruyup kolla Levent, başka bir şey istemiyorum senden...''
Levent ''ne biçim konuşuyorsun sen Bener?!! İyileşiceksin! İyileşiceksin ve çocuğumuzu beraber büyütücez. Bırakma kendini Bener, bırakma sevgilim... bak, artık ben senin yanındayım. Kâbus bitti ikimiz için de... sensiz geçen her dakikamda acı çektim ben, yaralandım. İzin ver yaralarımızı beraber saralım...''
Bener ''Levent...''
Bener Levent'e sıkı sıkı sarılırken hıçkırarak ağlamaya başlamıştı.
Levent ''ağlama bitanem... artık ağlamak yok, önümüzde yaşanacak mutlu bir hayat var...''
Bener ''ben.. hep ümit ettim geleceğini... hep bekledim... ama her seferinde ümitlerimi yerle bir edecek bir şeyler oldu. Hep kapılar kapandı suratıma. Ben çok korkuyorum Levent... kızımıza bir şey olacak diye çok korkuyorum.''
Levent küçük bir tebessümle ''kızımız mı??''
Bener ''kızımız olucak Levent.. Allah senin istediğin gibi şirin bir kız verdi bize... onu kaybetmekten korkuyorum...''
Levent ''hiç korkma aşkım, bitanem..benim tanıdığım Bener hiçbir şeyden, hiç kimseden korkmaz.! Sana da, güzeller güzeli kızımıza da hiçbir şey olmayacak.!! Ben yanınızdayım aşkım.. YANINIZDAYIM artık ben...!''
♥♥♥
Akşam olmuştu. Görkem Nefes'e akşam döneceğini söyleyerek gitmişti. Nefes te bu fırsattan istifade evi bir güzel temizlemiş, yemekler yapmış ve elinden geldiğince güzelleştirmişti kutu gibi kulübeyi. Burada kaldığı için bir katkıda bulunuyordu kendince ama Görkem'e karşı duygularından habersizdi.
♥♥♥
Görkem dövüşten çıkmış, dövüşte galip gelmiş, patronundan parasını alıp Nefes'e de güzel birkaç kıyafet almıştı. arkadaşı İlker'in yanına gelmişti. Beraber meyhaneye gitmiş iki tek atıyorlardı.
İlker ''yine şaftın kaymış sokak dövüşçüsü(!)''
Görkem ''Eee ne yapalım, arada bir cebimize para giriyor. Senin gibi muhallebi çocuğu değiliz ki biz(!)''
İlker ''hadi ordan(!) demek evinde de bir afet var...(!)''
Görkem ''afet değil cadı.''
İlker ''cadı madı, anlattığına göre afet. Ne yani, güzel değil mi?''
Görkem ''yok, güzel de.. yani huysuzun teki...''
İlker ''aman dikkat et, güzel müzel diyorsun ama bir yamuk yapıp kandırmasın seni?''
Görkem ''yok... huysuzdur, gıcıktır ama harbi kızdır...''
İlker ''eh, sen öyle diyorsan öyledir.. Ne de olsa kaçın kurasısın sen... oğlum şu yarana bir pansuman yapalım ya! Ağzın burnun kan içinde...''
Görkem ''yok, iyiyim ben böyle.. kalkalım mı artık...?''
İlker ''olur...''
♥♥♥
Nefes son kez her şeyi kontrol etmiş, soğuyan yemekleri ısıtmış ve mutfağı düzenlemişti. Yemekten sonra içmek için de kahve falan hazırlamıştı. Sürekli saatine bakıp duruyordu. Görkem gelmedikçe o daha da meraklanıyordu. En sonunda aklını dağıtmak için Bener ve Levent'i düşündü. Acaba abisi Bener'i bulup kendini addettirmiş miydi?? En azından onların mutlu olmasını istiyordu. Çünkü onlar verdikleri sınavlardan dolayı mutlu olmaya hak kazandıklarını düşünüyordu. Kapıdaki anahtar sesini duyunca sese odaklandı. İçeriye Görkem girdi.
Nefes ''Görkem nerdesin sen Allah Aşkına? Yemekler kaç kere soğudu kaç kere ısıttım biliyor musun sen?''
Görkem ''sana birkaç kıyafet aldım.''
Görkem'in suratını görünce şaşırdı ve korktu Nefes.
Nefes ''Görkem?!! Bu halin ne senin?!!!''
Görkem ''yok.. önemli bir şey yok.''
Nefes ''ne demek önemli bir şey yok ya? Ne oldu sana böyle...???!!!''
...
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top