FİNAL -20- FİNAL

Düğündeki herkes kalabalıktaki sesin kaynağına odaklandı. Tunç'u mahvedene kadar döven Levent bile...

Görkem ''evet, duydunuz.! Bu nikâh kıyılamaz!!''

Beyza ''kimsin bilmiyorum ama ben zaten senden önce bu nikâhın kıyılamayacağını söylemiştim. Benden ilham aldıysan vazgeç!''

Görkem Beyza'yı işaret ederek Nefes'e döndü ''bu cadı kim ya?''

Beyza ''cadı mı?! Terbiyesiz! Hiç centilmen değilsin!!''

Görkem '' umursamazca ''centilmen olmak için uğraşmıyorum zaten(!) bak, sen her ne kadar cadı olsan da ikimiz de u nikâhın kıyılmasını istemiyoruz ve bunu engellemek için belli ki canımızı dişimize takmışız. O yüzden bırak ta konuşmamı bitireyim.

Görkem kalabalığı yararak Nefes'in yanına giderken Beyza şaşkındı.

Görkem ''saygıderğer davetliler; üzülerek söylüyorum, bugün buraya boşuna toplanmış bulunuyorsunuz.''

Görkem Levent'in yanına geldi ve Levent şaşkınca ona bakıyordu halâ.

Görkem Levent'e ''biraz müsaade eder misiniz? Teşekkür ederim.''

Görkem usulca Tunç'a yaklaşıp sertçe yakasından tuttu ve yere hızla fırlattı.

Görkem ''sen beni nasıl dövmüştün? (güçlü bir yumruk sallayarak) böyle mi(?) sok, senin yumruğun daha farklıydı, tadı damağımda kalmıştı da(!) ne farkı vardı bilemiyorum ama.. Aa... dur buldum! Sen daha adice vurmuştun. Beni sandalyeye bağlayıp kendimi savunamadan vurmuştun. Ben senin gibi adi olamam! Bak sana kendini savunma fırsatı veriyorum! Kalksana!! Kalk ta erkek gibi kendini savun!!! Ama doğru, erkeklik sende ne arar(!)''

Görkem hıncını alana kadar dövmüştü Tunç'u ve artık bıraktı. Onunla işi bitmişti, artık bu dayak ona ömür boyu yeterdi.

Görkem Levent'e ''buyur saygıdeğer insan, dövüşe kaldığın yerden devam edebilirsin. Böldüm kusura bakma, kolay gelsin...''

Görkem tekrar davetlilere seslendi.

Görkem ''şu görmüş olduğunuz dayak yiyen mahlûkat Tunç efendi, gelin hanımı beni öldürmekle tehdit edip kendisiyle evlenmeye zorladı. Gelin hanım da beni çok sevdiği için bu saçma tehdite boyun eğdi.. tamamen duygusal yani... ama ben buna izin verecek biri değilim! Bu arada 'bu konuşan adam da kim' diye merak ediyorsanız, ben Görkem İLHANLI.! Türkiye'den diğer ülkelere uzanan altın imparatorluğunun taçsız kralı Süvari İLHANLI'nın torunuyum...! Eğer eski kimliğimle sadece bir dövüşçü parçası olarak ortaya çıksaydım, elimi kolumu sallaya sallaya Nefes'i alıp buradan çıkamazdım. Ben Nefes KARAHAN'ı seviyorum ve onun en kısa zamanda Nefes İLHANLI olmasını istiyorum. Herkesin içinde kendisine soruyorum; Nefes, benimle evlenir misin?''

Nefes gülerek Görkem'e yaklaştı ve genç adama sıkı sıkı sarıldı.

Nefes ''Sen Harikasın! Seni Seviyorum...''

Görkem ''cevabımı alamadım?''

Nefes ''tabi seninle evlenirim şaşkın..(!) senden iyisini mi bulucam(?) Evet...!''

Görkem ''o zaman gidiyoruz...''

Nefes ''nereye?''

Görkem ''bana güvenmiyor musun sen?''

Nefes ''saçmalama.. seninle her şeye, her yere varım ben...!''

Görkem ve Nefes genç adamın arabasına binip uzaklaşırken Levent Tunç'u dövmeyi bırakmış peşlerinden koştururken duraklayıp bakakalmıştı.

Levent ''Nefes! Nereye gidiyorsun?''

Nefes arabanın camından ''mutluluğu buldum abi..! mutluluğun kaynağına gidiyorum.!''

Levent ''hey! Dur, Nefes? sen kimsin, kardeşimi nereye götürüyorsun?!''

♥♥♥

Görkem ''benimle geldiğine pişman mısın?''

Nefes ''deli misin? Ben seninle ölüme bile giderim, hiç te pişman olmam... görgüsüz ayım benim(!)''

Görkem ''seni panter yavrusu senin(!)''

♥♥♥

Levent ''Hey Allah'ım! Başımıza yeni bir belâ mı aldın acaba??!''

Levent Bener'in sesiyle irkildi.

Bener ''Levent...!''

Levent ''Bener, bir şey mi oldu?''

Bener ''Levent ben iyi değilim, hastaneye gidelim.!''

Levent ''tamam, sakin ol aşkım.. hemen gidelim...!''

♥♥♥

Doktor ''size söylemiştim. Ama siz dikkate almadınız. 1 haftadır erteleyip durdunuz. Gebelik zehirlenmesi ertelenecek bir şey değildir. Bir karara varmalısınız.''

Levent ''doktor hanım; ben karımın hamile olduğunu sonradan öğrendim. Ben onun yanına sonradan geldim. Karım çocuğumuzu bırakmaz, ölse de bırakmaz. Ve ben de bu konuda onun üzerinde baskı kuramam. Ya ikisini kurtaracaksınız, ya da... dilim varmıyor. İkisine de kurtarabilirseniz...''

Doktor ''aslında bir şansımız var ama riskli. İlaçlarla suni sancı yaratıp doğuma hazırlayabiliriz. Bener Hanıma erken doğum yapabiliriz. Artık en az 5. Ayında bile erken doğum mümkün oluyor gebelere ülkemizde. Tabi zorunlu durumlarda.. ama b zorlu bir süreç... bebek gelişimini tamamlayamadığı için uzun süre kuvözde kalmak mecburiyetinde.''

Levent ''ne gerekiyorsa yapın doktor hanım, ikisini de kurtarın.''

♥♥♥

... Birkaç saat sonra ...

Levent Bener'in elini sıkıca tutuyordu.

Levent ''sancı yok mu halâ?''

Bener ''yok, gelmedi Levent ne yapayım?! On saniyede bir soruyorsun, zaten gerginim...''

Levent ''tamam hayatım, gerilme.. doktor hanım neden halâ beklenen sancı gelmedi.''

Doktor ''saat tutuyorum Levent Bey, birazdan gelir...''

Bener ''Aaaa...!!!''

Levent ''sonundaa!''

Bener ''geldi, geldi şimdi ne yapıyoruz?!!''

Doktor ''şimdi öncelikle sakin oluyoruz Bener Hanım, nefes alıp veriyoruz derin derin...''

Bener ''tamam... alıyorum.. veriyorum... alıyorum .. veriyorum...''

Levent ''aferin sevgilim.''

Bener ''sen de alıp versene Levent!!''

Levent ''ama bitanem ben doğum yapmıyorum.! Kızımızı doğuran sensin.''

Bener ''bu çocuğu yapmamızda hiç mi katkın olmadı Levent?! Örnek ol biraz...!''

Levent ''tamam hayatım, bak ben de nefes alıyorum.. veriyorum... alıyorum.. veriyorum... alıyorum, veriyorum...''

Doktor ''şimdi çocuğu itmeye çalış nefes alış verişlerinle ve ona göre nefes almaya devam et. Reaksiyonlara göre devam edicez.''

♥♥♥

İçeri girip ışığı yaktı ve genç kızı içeri buyur etti.

Görkem ''işte geldik...''

Nefes ''yuvamıza...! Çok özlemişim burayı...''

Görkem ''sadece burayı mı(!)''

Nefes ''en çok ta seni şaşkın...!''

Görkem Nefes'e sarılarak göz teması kurdu ''Seni Seviyorum...''

Nefes ''ben de seni...''

Görkem Nefes'in dudaklarına tutkulu bir şekilde yapıştı. Nefes te ona karşılık verdi.

Önce Resimleri Duvardan Kaldırdım

Çay içtiğin Bardağı Rafa Sakladım

Giydiğin Ne Varsa Bir Bir Katladım

Bir Damla Yaş Döktü, Çok Ağladım

Kokun Uçtu Gitti Açık Camlardan

Sevdiğin Şarkıyı Hiç Söylemedim

Korkmuyorum Sensiz Akşamlardan

Sevdiğimi Unut Özleyemedim

Sen Haylaz Rüzgarlar Önünde Şimdi

Sevdanın Yükünü Attım Omuzumdan

Sen Sandığım Şey Belki Benim Yüreğimdi

İyiki Dönmüşüm Yolun Başından Of Yolun Başından

... 1 HAFTA SONRA ...

Nikâh Memuru ''siz Nefes KARAHAN; Görkem İLHANLI'yı hiçbir baskı altında kalmadan, iyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta kocalığa kabul ediyor musunuz?''

Nefes ''tabi ki.. EVET...!''

Nikâh Memuru ''siz Görkem İLHANLI; Nefes KARAHAN'ı hiçbir baskı altında kalmadan iyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta, karılığa kabul ediyor musunuz?''

Görkem ''sonsuza kadar... EVET.!''

Aralarında Süvari Bey'in, İlker'in, Ümit ve Hale'nin, Sırma'nın, Ediz Bey ve Kösem Hanım'ın, Menderes'in, Metehan'ın, Bergüzar'ın, Düşüm'ün olduğu kalabalık alkışa boğulmuştu. Bergüzar sinirden gözyaşlarının süzüldüğünü fark etmişti.

Metehan alkışlarken Bergüzar'ın kulağına ''sana söylemiştim.. bu adam sana yâr olmaz...''

İlker Sırma'ya ''siz kız tarafı mısınız?''

Sırma ''evet, siz de erkek tarafı olmalısınız. Tanıdık gelmediniz de...''

İlker ''evet, öyle...''

Nikâh Memuru Bener'e ''Siz de Nefes Hanımın şahidi olarak bu izdivaca şahitlik ediyor musunuz?''

Bener ''ediyorum.''

Nikâh Memuru Levent'e ''siz de Görkem Beyin şahidi olarak bu izdivaca şahitlik ediyor musunuz?''

Levent ''edelim bakalım.. bindik bir alâmete, gidiyoruz kıyamete...''

Bener ''Levent.!''

Levent ''iyi tamam, peki şahitlik ediyorum.''

Nikâh Memuru ''ben de sizleri karı-koca ilan ediyorum...! Gelini öpebilirsiniz.''

İlker ''ayağına bas dostum, ayağına bas...!''

Sırma çığlık çığlığa ''ablaa! Ayağına bas!! Ayağına bas, hadi!!!''

Nefes Görkem'in ayağına bastı.

Görkem tatlı bir acıyla sitem ederek ''Off! İşte bu hiç hesapta yoktu ama...''

Ayağa kalktılar. Nikâh Memuru evlilik cüzdanını Nefes'e verdi.

Görkem gülerek Nefes'e ''e herkes senin tarafında ama...(!)''

Görkem Nefes'i alından öptü ve sarıldılar.

Süvari ''bir dakika!''

Herkes biranda irkildi.

Ümit mırıldanarak ''bu sefer kim itiraz edecek diye bekliyordum ben de(!)''

Süvari Bey çiftin yanına geldi.

Süvari ''bu mutlu, güzel günde torunum ve müstakbel eşinin evliliği şerefine İLHANLI Malikânesinde akşam düğün yemeği için davet veriyoruz. Hepiniz davetlisiniz...''

Alkış kıyamet, herkes çok mutluyken Görkem Levent'in yanına yaklaştı.

Görkem ''biliyorum, kardeşinizin mutluluğu konusunda endişelisiniz, haklısınız da... ve onun mutluluğunu istiyorsunuz. Siz çok iyi bir abisiniz. Ama emin olun ben Nefes'i incitecek hiçbir şey yapmam. Onu canımdan çok seviyorum.''

Levent ''sana güveniyorum. Ama kardeşimin canını sıkarsan...(!)''

Görkem ''biliyorum biliyorum, düğünde Tunç'a yaptığınız gibi yaparsanız. Hatta daha kötüsünü...(!)''

Levent ''akıllı bir adamsın, sevdim seni... biz fazla kalamıyoruz, biliyorsunuz kızımız hastanede anneannesi bakıyor ona... şimdiden Tebrik Ediyoruz.''

Görkem ''Teşekkür Ederiz...''

Görkem ve Nefes sarıldı.

♥♥♥

Görkem ve Nefes arabaya binerken İlker Görkem'i kenara çekti.

İlker Görkem'in kulağına ''Bu gece gelininle ilk raunt.. ilk rauntta bitir işini rocky(!)''

Görkem ''zevzek...(!)''

İlker ''ya bu arada yengenin kız kardeşi bayağı güzelmiş, bana ayarlarsın dimi balayı dönüşünde??''

Görkem ''hay ya Rabbim ya.. tamam oğlum, dönelim şu balayından hallederiz...''

İlker ''tamam...''

Görkem ve İlker gülüştü. Görkem ve Nefes arabaya binerek mutlulukla uzaklaştılar.

Görkem arabayı kullanırken ''eğer kızımız olursa, adını İlayda koyucaz anlaştık mı?''

Nefes gülerek ''ne?! Nerden çıktı bu??''

Görkem ''bilmem.. abin kızımız hastanede falan deyince aklıma ilk o geldi.''

Nefes ''erkek olursa da Tibet olacak ama...''

Görkem ''tamam, anlaştık Panter Yavrusu(!)''

Nefes ''Görgüsüz Ayı!''

Onlar Ermiş Muradına, Biz Çıkalım Kerevetine...

SONSUZ AŞKLARA...

SON