Aşk Cenneti | 14


-14-

Levent ''Nefes sen kendinde misin? Bir şey mi içtin? Alkol mü aldın sen?!! Ne demek Tunç'la evlenmek?! Aklını peynir ekmekle mi yedin? Aklını kaçırmış olmalısın.''

Nefes ''abi ben seni aradım, başım belâda diye ama sen.. ulaşamadım ben sana...''

Levent ''ne belâsı bu?!!''

Nefes ''neyse işte boş ver onu şimdi. Zaten onun da bir önemi kalmadı artık.''

Levent ''ya sen birdenbire kararını niye değiştirdin? Ne değişti? Ben anlamadım.''

Nefes ''ötesini berisini kurcalamanın bir anlamı yok. Tunç'la evlenicem. Hadi kapatıyorum..''

Levent ''saçmalama Nefes, dur kapatma! Konuşucaz. Ben eve gelemem, hemen bir yerde buluşalım.''

Nefes ''kafam kalabalık buluşamayız. Düğün hazırlıklarıyla ilgilenmeye çalışıyorum. Bu duruma alışmaktan başka çaremiz yok.''

Levent ''sapıtık suputuk konuşma Nefes! Buluşucaz hemen...!''

♥♥♥

Görkem odada uzanmışken içeri Habibe ve Sevdenur geldi.

Habibe ''oğlum konuşalım mı biraz?''

Görkem ''tabi.. ne konuşucaz? Anlamadım...''

Habibe ''her şeyi biliyoruz Görkem..''

Görkem ''her şeyi?''

Habibe ''karını eski nişanlısının kaçırdığını.''

Görkem ''ne?!''

Habibe ''gelinim odadan çıkarken kulak misafiri olmuş tesadüfen...''

Sevdenur ''evet, duydum her şeyi. Bak kardeş; bize yardımın dokundu senin. Bizim de yardım edebileceğimiz bir şey varsa eğer..''

Görkem ''yok bacım, biz hallediyoruz. Aradım arkadaşımı, beni gelip alacak. Siz sadece kimseye bir şey söylemeyin. Sizden yalnızca bunu istiyorum. Her şey düzelecek...!''

Habibe ''bu ülkenin polisi var, kanunu var oğul.. Karakola başvursak?''

Görkem ''sakın! Lütfen, o zaman her şey berbat olur. Siz sadece benim dediğim gibi kimseye hiçbir şey söylemeyin gözünüzü seveyim.''

Görkem bu konuda çok kararlıydı. Kararlı oluşu bakışlarından okunuyordu.

♥♥♥

Bener ''Nefes nasıl Tunç'la evlenir?! Yalvarırım engel ol Levent. Ömür boyu mutsuz olacak. Pişman olacak kızcağız...''

Levent sinirle ceketini giyerken ''hiç merak etme.. izin verir miyim Tunç'la evlenmesine sanıyorsun?! Hele ki Tunç'la! Bahsettiğimiz kişi Tunç! Nefes çıldırmış olmalı. Telefonda da tuhaftı zaten. Adeta kardeşimle değil bir yabancıyla konuşuyor gibiydim. Deli gibi kararlıydı. Pişman olacak haberi yok!''

♥♥♥

Görkem duvardaki saate bakıp duruyordu. İlker halâ gelmemişti.

Görkem kendi kendine ''nerde bu İlker yaa?!''

Habibe ''merak etme çocuğum, gelir birazdan..''

Dakikalarca bekleşmeler sürüyordu. Sonunda kapı çaldı. Sevdenur hemen kapıya koştu. Birkaç saniye sonra İlker Görkem'in olduğu odadaydı artık.

Görkem ''geldin mi? Hadi hemen gidelim...''

İlker şaşkınca ''oğlum bu halin ne senin?!! İyi benzetmişler seni... kamyon değil tır çarpmışa dönmüşsün. Sen bana bundan hiç bahsetmemiştin.''

Görkem ''bahsetmem mi gerekiyordu(!)''

İlker ''e bana iyiyim demiştin?!''

Görkem ''iyiyim zaten.''

İlker ''bu mu iyiliğin?? Bu halde hiçbir yere kıpırdayamazsın Görkem.''

Görkem ''saçmalama oğlum ya, durum böyleyken yatamam ben. Bir şeyler yapmam lazım. Yolda öleceğimi bilsem yine de boş durmam. Hemen harekete geçmemiz lazım.''

İlker ''ama...''

Görkem ''bak geliyorsan gel! Yoksa bana ayak bağı olma tamam mı?! Ben öyle de böyle de gidicem zaten.''

İlker ''iyi be iyi! Seni tanımasam biraz daha dil dökücem ama sen yine bildiğini okursun. Deden seni bu halde görünce ne yapacak acaba?''

Görkem ''tepkisi umrumda bile değil.!''

İlker ''konu açılmışken; Süvari İLHANLI'dan yardım isteyeceğine halâ emin misin?''

Görkem ''başka çare yok! Hadi yürü...''

♥♥♥

Levent ''Allah Aşkına saçmalama Nefes yaa!!''

Nefes '' ya abi, benim kararım belli Tunç'la evlenicem. Daha neyi sorguluyorsun? Amacın ne??? Zaten ben de niye buraya geldiysem...''

Levent ''bak ben mutluyum Nefes.. sevdiğime kavuştum, hem de senin sayende... çünkü sevdiğimle beraberim ben.. senin de mutlu olmanı istiyorum kardeşim, sen bunu hak ediyorsun. Düşünmeden karar verdiğin bir şey bu. Amacın ne bilmiyorum ama.. ne olursun düşün... ömür boyu mutsuz olacaksın...!''

♥♥♥

Genç adam hastaneden ayrıldıktan saatler sonra onları başından beri izleyen karanlık adam biran önce harekete geçmeye koyuldu.

♥♥♥

Bener ''ne demeye çalışıyorsunuz doktor hanım? Anlamıyorum...!''

Doktor ''Bener Hanım; açık konuşmak gerekirse, gebelik zehirlenmesini durdurmak için tek bir çaremiz var, o da bebeği biran önce almak.''

Bener ''nasıl yani? Erken doğum mu yapıcam?! Ama daha çok erken, nasıl olacak?? Bebeğim daha gelişimini bile tamamlamadı. Önümüzde 4 ay var.''

Doktor ''doğumdan bahsetmiyorum Bener Hanım, kürtajdan bahsediyorum. Biran önce kürtaj yani diğer adıyla 'küretaj' yapıp bebeğin yaşamını sonlandırıp rahminizi temizlememiz gerekiyor.''

Bener ''NE?!! Ne diyorsunuz siz doktor hanım?!!!''

Doktor ''6. Ayda ya da 7. Ayda olsaydınız en kötü erken doğum yapardık. Ama şu aşamada, çok zor hatta mümkün değil...''

Bener'in gözünden bir damla yaş süzülüvermişti.

Kelebek kadar ömrümüz var
Sevmek lazım, hemen başlayalım
Kaybedecek daha neyimiz var
Aşk için ne gerekiyorsa hepsi bende var

Nefes bile almadan seviyorum seni

Sarmaşıklar gibi sardın kalbimi
Değiştirdin kanımı koydun zehrini
Örümcek gibi ördün zihnimi
Düşündükce daha çok isterim seni

Nefes bile almadan seviyorum seni
İçimde dolaşan alkol gibi
Sana gitgide sarhoş oluyorum
Ruhumu kaybetmiş gibi
Sadece senin için yaşıyorum
Nefes bile almadan seviyorum seni

♥♥♥

Beyza ''benimle görüşmek istemenin sebebi nedir? Bu kadar zamandan sonra...''

Levent ''Tunç'la nişanlanıyormuşsun.''

Beyza ''kıskandın mı yoksa(!)''

Levent ''aksine işime geldi. Ve sana yardım etmeye geldim. Bilmediğin bir şey var.''

Beyza ''ne gibi??''

Levent ''Tunç kardeşim Nefes'in peşini bırakmıyor. 1 haftaya kalmaz evlenmek için hazırlanıyorlar.''

Beyza ''NEE?!!''

Levent ''Tunç'a sahip çık, tasmasını biran önce eline al. Kardeşimden uzak dursun...''

Levent masadan kalkıp uzaklaşırken Beyza şok içindeydi. Levent'in yolda telefonu çaldı.

Levent ''efendim bitanem?''

Bener ''Levent, hemen burda olmalısın.!''

Levent ''ne o? Bir şey mi oldu Bener?! Ağrın falan mı var?!! Ağlıyor gibisin.''

Bener ''doktorla konuştum. Gebelik zehirlenmesinden ancak çocuk alınırsa kurtulabilirmişim. Ne olur gel buraya, ben bebeğimizden vazgeçemem.! Bebeğimizden ayrılmak istemiyorum!''

Levent ''ne?! Neler söylüyorsun Bener sen?!! Bener, aşkım sen hiç merak etme; ben hemen oraya geliyorum.''

♥♥♥

Bener ''tamam, bekliyorum.''

Bener telefonu kapattıktan sonra kapının açıldığını gördü.

Bener ''en çabuk geldin Levent? Yolda mıydın? Anne, sen misin yoksa?''

İçeri kar maskeli biri girerek yastığı hızla aldı ve Bener'in başına doğru bastırmaya başladı. Bener her ne kadar dirense de, engel olamıyordu. İçeri birilerinin girmek üzere olduğunu anlayan adam Bener'i ilaçla alelacele bir şekilde bayılttı.ve Bener'le beraber hasta odasının dolabına saklandı.

♥♥♥

Süvari ''bu kadar zamandan sonra seni görmek beni çok şaşırttı Görkem. Hele bu şekilde...''

Görkem ''uzatmak gibi bir niyetim yok.. her şeyi biliyorsunuz, bana yardımcı olacak mısınız?''

Süvari ''benimle mesafeli davranman için hiçbir sebep göremiyorum.''

Görkem mesafeli bir biçimde ''ben görüyorum.''

Süvari ''bu kadar çok mu istiyorsun o kızı kurtarmayı?''

Görkem ''sizden yardım isteyecek kadar çok istiyorum. Yetmez mi?''

Süvari ''sana yardım ederim, hem de sonuna kadar.. istediğin kadar... ama bir şartım var; Ailenle Barışacaksın...!''

...

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top

Tags: