Aşk Cenneti | 11
-11-
Nefes ''ne saçmalıyorsun sen?! Ne diyorsun?!!''
Tunç ''dediğimi duydun küçük hanım, sevgilin elimde. Eğer evine döner, bana dönersen.. sevgilin sağ salim evine döner.''
Görkem ağzı ve kolları bağlı bile olsa yerinden adeta savaşır gibi debelenerek kurtulmaya çalışıyordu. Rüzgâr gibi hızlı bir şekilde sarıldığı iplerden kurtulmaya çalışırken homurdanıyordu sinirle.
Nefes ''inanmıyorum sana, kandırıyorsun beni! Seninle evlenmem için bana oyun oynuyorsun, yalan söylüyorsun.!''
Tunç ''ha sen şimdi sevgilinin sesini de duymak istersin(!)''
Tunç Görkem'in ağzını araladı.
Görkem ''şerefsiz! Adi herif!!''
Tunç ''kapa çeneni köpek herif, sevgiline bir sesini duyur(!) bakalım seni kurtarabilecek mi?''
Tunç telefonu Görkem'in kulağına tutmuştu.
Görkem ''Nefes!''
Nefes ''Görkem, sen misin?!! İyi misin?! Bir şey yaptılar mı sanaa?!!!''
Görkem ''ben iyiyim Nefes, sen beni merak etme. Sakın bu adi herifi dinleme! Eve dönme Nefes, eve dönme!!''
Tunç ''çok konuştun sen dövüşçü bozuntusu!!''
Tunç telefonu çekip aldı.
Tunç ''duydun sevgilinin sesini. Akşama kadar sana mühlet! Akşama kadar bana dönmezsen sevgiline elveda de...!''
Görkem telefona sesini duyurmaya çalışarak ''dinleme onu Nefes! Ben başımın çaresine bakarım!! Sakın dönme Nefes! Dönme sakın!!!''
Tunç adamlarına ''bağlayın şu itin ağzını!!!''
♥♥♥
Nefes telefonun kapanmasıyla büyük bir şoka uğradı. Aynı zamanda büyük bir korkuya kapılmıştı.
Nefes ''Allah'ım ne yapıcam ben?!! Kimi arayacağım?! Abimi aramam lazım hemennn!''
♥♥♥
Usulca içeri girdi genç adam. Yatakta yatan kadınını izlemeye başladı. Uyandırmamaya kıyamamıştı. Bener'in yanına yaklaştı ve eğilerek genç kadının karnına dokundu.
Levent ''yalnız bırakmadınız beni, bırakıp gitmediniz.. benimle kaldınız. İkiniz de kaldınız. Yanımdasınız artık, asla bırakmam sizi...''
Genç kadının sesiyle şaşkınca irkildi Levent.
Bener ''seni bırakacağımızı mı sandın? Bizden kurtulabilir misin(!)''
Levent başını kaldırarak heyecan ve mutlulukla Bener'e baktı. Bu gözleri, bu bakışları ve bakışların içindeki derinliği ne kadar da özlemişti? Bu derinliğin sıcaklığının içini ısıtmasına hasret kalmıştı genç adam.
Levent ''beni bırakma ihtimalinizi bir dakika bile düşünmedim. Ayrılmaz bir bütün olduğumuzu, ayrılamayacağımızı biliyordum.''
Bener ''ben.. biliyorum tuhaf ama baygınken, benimle konuştuklarını kesik kesik hatırlıyorum.''
Levent ''ne gibi? Nasıl?''
Bener ''ne isim koyalım kızımıza biliyor musun? Bence anlattığın masal kahramanı Rapunzel'in adı olabilir...''
Levent ''hepsini duydun mu??''
Levent biraz şaşırmış olsa bile sevginin sonsuz gücüne inanıyordu. Buna her zaman inanırdı.
Bener ''dediğim gibi, hepsi değil.. ama sesini duymak bana iyi gelmişti, bunu hissediyordum.''
Levent ''Seni Seviyorum...''
Bener ''Benim Seni Sevdiğim Kadar Değil...''
Levent Bener'e yaklaştı ve genç kadının dudaklarına şefkatli bir öpücük kondurdu.
Levent ''Sıcaklığın Bana Yaşama Gücü Veriyor...''
Bener ''ben de sensizken nasıl yaşayabildiğime şaşıyorum.''
Levent ''çok basit.. ben yoktum ama benden, bizden bir parça vardı içinde.. seninle beslenen, yaşayan...''
Bener ''haklısın...''
Levent gülümsedi. Düşünceli bir şekilde tekrar söze karıştı.
Levent ''Rapunzel güzel bir isim aslında..''
Bener güldü.
Levent ''ciddiyim ben ama...''
Bener ''olur... neden olmasın? Hem farklı bir isim.''
Gülüştükten sonra Bener bir şeyi unutmuş olmanın stresi ve heyecanıyla Levent'e döndü.
Bener ''Nefes'i aramamız lazım. Ona teşekkür etmeliyiz. O olmasaydı asla bir araya gelemezdik bir daha.. ASLA...!''
Levent ''haklısın, Nefes'e bir teşekkür borçluyuz. Ama benim telefonumun şarjı bitti. Sonra ararız...''
Bener ''peki...''
Levent ve Bener sarılarak yatağa uzanmışlardı.
Levent '' Ayrılık yok.. bir daha ayrılık kapımızı çalmayacak...''
Bener ''Seni Seviyorum...''
Levent ''Ben Daha Çok...!''
♥♥♥
Nefes ''Allah'ım!! Ulaşamıyorum yaa! Nerdesin abi? Nerdesinnn?!!!''
Nefes bir türlü Levent'e ulaşamıyordu. Biran çaresizce baktı boş gözlerle.
Nefes ''nasıl ulaşıcam ben şimdi sana abi?! Ya Görkem'e bir şey olursa?!!''
♥♥♥
Tunç ''bakalım Nefes seni ne kadar seviyor? Ne kadar düşünüyor bakalım seni...''
Tunç kısa süreliğine Görkem'in ağzını açtı ve Görkem'in sinirli bakışlarıyla karşı karşıya kalmıştı.
Görkem ''halâ anlamıyorsun değil mi? Ne yaparsan yap Nefes seni sevmeyecek! Üzerine kilit te vursan senin olmaz o!!! Bağlasan durmaz senin yanında!''
Tunç ''öyle mi(!)''
Tunç sinirle Görkem'e yaklaştı ve genç adamın çenesini sertçe tuttu.
Tunç ''bırak bu 'bedeni senin olabilir ama ruhu asla' numaralarını! Nefes benim anladın mı?! BENİM! Sadece Benim!!!''
Tunç sinirle Görkem'in bağlı oldu sandalyeyi yere devirdi ve yerde sinirle sertçe tekmelemeye başladı Görkem'i.
Tunç ''sen ne cüretle bana kafa tutarsın?! İki yumruk salladın diye Rocky mi sandın kendini dövüşçü bozuntusu!! Sen ucuz bir paçavradan başka bir şey değilsin! Asla Nefes'e layık olamazsın sen! Onun istediklerini veremezsin ona!''
Görkem yerde acıyla kıvranırken bile direnç gösteriyor, Tunç'a korkusuzca baş kaldırıyordu.
Görkem ''senin ona asla veremeyeceğin bir şey verdim ben ona! Aşkımı verdim!! Sevgimi verdim!!! Sen ne kadar uğraşırsan uğraş bunu değiştiremezsin!!!''
Tunç bu sözlerle daha da hırslandı ve daha güçlü vurmaya başladı Görkem'e. Genç adamın yerde mecali, enerjisi ve yaşama gücü kalmamasına rağmen halâ inatla direniyordu. Tunç deliye dönmüştü. Oracıkta öleceğini bilse de ne Tunç'a yalvaracaktı, ne de Nefes'i onun ellerine teslim edecekti... asla pes etmeyi düşünmüyordu. Ağzı burnu kan içinde kalmıştı, Tunç bile Görkem'i öldüresiye dövmekten yorulmuştu. Ama kimse Görkem'e istediğini yaptıramazdı. Onu son gücüyle öldürse bile...! Tunç yorgun ve sinirli bir şekilde yerde yatan Görkem'i dövmeyi bıraktı. Yere eğilerek Görkem'i saçından tutup sertçe kendine çekti. Nefes alışverişleri derinleşip sıklaşmıştı her iki genç adamın...
Tunç nefes nefese ''yeter artık, beni uğraştırma! Kendi rızanla Nefes'i bana ver, yoksa zaten ben onu senin elinden alıcam istemesen de...!''
Görkem ''sen beni kendin gibi adi mi sandın?! Benim sevgim mezara kadar! Burda ölsem de onu sana kendi ellerimle yâr etmem! Bunu o kalın kafana sokkk!!!''
Tunç ''pis serseri!!!''
Tunç sert bir şekilde genç adamın başını bıraktı. Bu sırada telefonu çalınca her iki adam da bu sese odaklanmıştı. Tunç heyecanla telefonunu açtı.
Tunç ''alo...''
Nefes ''Görkem'e bir şey yapmadın değil mi?!! Allah'ın cezası!!!''
Tunç ''kararın nedir?''
Nefes ''hemen Görkem'i serbest bırak, ona bir şey yapma. Teklifini Kabul Ediyorum. Adamlarını Yolla, Beni Aldır Burdan...!''
...
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top