Aşk Cenneti | 1

-1-

Yumruğunu sertçe masaya vurdu yaşlı adam. Siniri gözlerinden okunuyordu.

Ünal ''bunu bize, ailemize nasıl yapar?!bu kız bu cesareti nerden alıyor?!!''

Herkes sessizleşmişti. Hiç kimse bir tepki verme niyetinde değildi. Yaşlı adamsa halâ kızının ihaneti karşısında büyük hayal kırıklığı yaşıyordu. Biran Tunç'un yokluğu Ünal Beyin dikkatini çekmişti.

Ünal ''Tunç nerde?''

Tunç'un Babası ''Kendisini iyi hissetmiyordu. Kafasını dağıtıp hava almaya gitti. Geleceğini ze sanmıyorum.''

Ünal öylece dururken Tunç'un babası Ünal'a yaklaştı ve soğuk bakışlarla nezaketen Ünal'a bakarak açıklama yaptı.

Tunç'un Babası ''bu girişim ailemizin soyadını aşağıladı. Sanırım bu evlilik hiçbir zaman olmayacak. Çünkü biz vazgeçiyoruz. Kız almaktan da, şirket anlaşmasından da...!üzgünüz...''

Yaşlı adam önünden geçip giderken Ünal Bey gözlerini sıkıca yumdu ve ağzını bile açamamıştı. Çünkü karşısındaki adama hak veriyordu. Başını öne eğerek düşünmeye başladı.

Ünal ''hiçbirinize nereye gideceğinden bahsetti mi? Hiç aradı mı?''

Sırma ''hiç aramadı baba...''

Levent ''beni de...''

Nevbahar ''ben bilseydim saklamazdım zaten...kızım. Nerelerde şimdi? Ne yapıyordur?''

Ünal ''saçmalama be kadın. Bundan sonra, onun adını anmak yok! Ben onu bulana kadar...!''

Ünal nereye saldıracağını bilemeden sinirle odayı arşınlıyordu.

Ünal ''bana bakın, hele biliyorsa ve bana söylemiyorsa var ya.. Andım olsun ki gebertirim hepinizi.!!!''

♥♥♥

Tabelası bile olmayan, köy gibi tarımsal ve çamurlu bir yolsa arabasıyla gidiyordu. Üzerindeki gelinlik onu ne kadar rahatsız etse de yanına kıyafet almayı akıl edememişti Nefes. Arabası biranda aniden durdu. Nefes şaşkınca bakakaldı.

Nefes ''ne oldu şimdi?'''

Genç kız arabayı yeniden birkaç kez çalıştırmaya çabalasa da başarılı olamadı.

Nefes ''offf...!Allah Kahretsin yaa! istop etti. Neden oldu ki şimdi böyle yaa...!''

Söylenerek arabadan inerken aynı şeyleri söyleyip duruyordu.

Arabanın ön kapağını açıp ne olduğunu anlamaya çalışırken bile aynı şeyleri söylemeye devam ediyordu.

Nefes ''niye istop etti ki bu şimdi yaa...!!!offf!!''

Arkasından gelen rahat ve umursamaz bir sesle irkildi genç kız.

''Benzini bitmiş olmalı.''

Nefes arkasını dönerek merakla baktı bu yakışıklı adama anda yakışıklılığı pek bağlamamıştı onu. Merakına yenilerek cevap verdi bu yedi yabancıya.

Nefes ''ne?!''

Görkem biraz daha yaklaşarak işaret parmağıyla arabayı gösterdi.

Görkem ''seni gördüm. Arabayı sürüşünde bir hata yoktu, biranda durdu. Çalıştırmaya çabaladığında da istop etti. Arabanın benzini bitmiş olmalı.''

Nefes ''peki nerden benzin alabilirim acaba?''

Genç adam bu soru üzerine kahkahalara boğuldu. Nefes ise böyle bir karşılık beklemediğinden afalladı ve anlamaya çalıştı.

Görkem ''burası şehir merkezine falan benziyor mu küçük hanım(!)benzettiyseniz de ben söyleyeyim, burası şehir merkezi falan değil. Metruk bir yer...''

Nefes ''peki bu Allah'ın cezası yer neresi?!!''

İki elini gerin ve çaresiz bir şekilde iki yana açarken genç adam Nefes'i dikkatle süzdü. Üzerindeki gelinlik dikkatini çekmişti.

Görkem ''gerdek gecesinden kaçmış gibisin(!)müstakbel kocan yatakta iyi değil miydi yoksa(!)''

Genç adamın bu umursamaz, alaycı ve ahlâksız konuşmaları Nefes'i delirtmişti.

Nefes ''ne diyorsun sen ya?!bana bak, fütursuz sözlerin beni çileden çıkarıyor. Ne ahlâksız adamsın sen yaa!!''

Görkem Nefes'i duymuyormuş gibi umursamaz ve rahat ''peki neden böylesin o zaman(!)kostüm partisinden falan mı firar ettin?''

Nefes ''düğünden kaçtım, oldu mu?!''

Görkem ''hım. İlk tahminim doğruydu yani(!)''

Nefes'in gergin ve sinirli bakışlarıyla konuşmasına devam etti genç adam.

Görkem ''pek olmadı. Neden kaçtığını da söylersen olacak o zaman.''

Nefes ''neden bunu sana söyleyeyim ki?''

Görkem ''çünkü bana ihtiyacın var da ondan.''

Nefes ''hiç te ihtiyacım falan yok sana..!''

Görkem ''o zaman sana iyi şanslar kaçak gelin (!)''

Nefes inatçı bakışlarla Görkem'e bakarken Görkem kendinden emin bir şekilde arkasını dönüp yavaş yavaş gidiyordu. Nefes biran için etrafına baktı. Etrafta ne bir insan vardı, ne de bir ev...ıssız bir adada tek başına kalmış gibiydi. Az önce bu yabancının da dediği gibi metruk bir yerdi burası. İşte bunu anladığı an o katır inadının arasında bu cüretkâr yabancıya ihtiyacı olduğunu anladı. Görkem uzaklaşmaya devam ederken Nefes genç adamın arkasından seslendi.

Nefes ''dur, tamam. Dur biraz...!''

Görkem alayla gülümseyerek arkasını dönüp Nefes'e baktı. Nefes ise ufak bir ayrıntıyı o adamla paylaşmanın bir zararı olmadığını düşündü.

Nefes ''o adamı istemediğim için kaçtım.''

Görkem tekrar Nefes'in yanına yaklaştı.

Görkem ''sevmiyordun yani..''

Nefes ''evet, ne olmuş?!''

Görkem ''Hiiiç...sadece böyle kaprisli, aksi, huysuz bir kızla evlenmek isteyen bir adamı merak ettim doğrusu(!)seni sevdiğine göre delirmiş olmalı(!)''

Nefes ''bana bak, canımı sıkıyorsun!''

Görkem ''sadece dürüst oluyorum.''

Nefes ''bu mu dürüstlük? Sen insanlara hakaret etmeyi dürüstlükten mi sayıyorsun?!''

Görkem ''bak, burda durup seninle çene çalmayı çok isterdim ama yapamayacağım. Benim de işlerim var.''

Nefes ''aman bu ıssız yerde ne işiyse...hayret bir şey yaa!ya peki ben ne yapacağım bu Allah'ın unuttuğu bu yerde?!''

Görkem ''evim şu ileride...''

Nefes ''asla! Asla yabancı bir erkeğin evinde kalamam.''

Görkem iki omzunu da silkerek kaşlarını kaldırdı ''sen bilirsin. ama senin de dediğin gibi 'Allah'ın unuttuğu bu yerde'benzin bulup gitmen imkânsız.''

Görkem giderken Nefes'e döndü ve işaret parmağını kaldırdı.

Görkem ''ha bu arada, erkekler insan yemiyorlar...(!)''

Görkem yine kendinden emin bir tavır takınarak giderken Nefes bezgince Görkem'e seslendi.

Nefes ''tamam Allah'ın cezası, nerdeyse şu senin evin. Hadi gidelim...''

Görkem gülerek Nefes'e döndü ve beraber giderken genç kız Görkem'in zafer kazanmış gibi sırıtmasına tahammül edemiyordu.

Nefes ''ne gülüyorsun be?!''

Görkem ''gülmek için bir neden aramam.''

Nefes ''delisin o zaman.!''

Görkem ''Hayır; ille de bir nedene ihtiyacımız varsa, hayat gülünce güzel(!)''

Nefes ''bana güldün biliyorum!''

Görkem ''yo...(!)''

Nefes ''bana güldün!''

Görkem ''yo, sana gülmedim.''

Nefes ''evet, bana güldün.!''

Görkem ''hayır, sana gülmedim.''

♥♥♥

Tunç altındaki kadını son kez dudaklarından şevkle öptü ve kadının üzerinden kalkarak yana geçti. Kendisini nikâh masasında terk eden müstakbel karısı Nefes'e olan hıncını alır gibi sert davranmıştı seviştiği kadına.

Biran yatakta düşünceli bir şekilde duraklayarak gözlerini tavana kilitledi Tunç. Yanında yatan yarı çıplak kadın bunu fark etmişti.

''neyi düşünüyorsun?''

Tunç ''seni düşünmediğimi biliyorsun.''

''ne?!''

Tunç ''seni düşünmediğimi biliyorsun, bu yetmez mi?''

''sen...!''

Tunç ''paranı al ve git. Beni uğraştırma.''

Kadının kendisine karşı şaşkın bakışlarının farkında olsa da kayıtsızca yataktan kalkıp giyinmeye başladı Tunç.

''bana bir fa*işe gibi davrandığının farkında mısın?!''

Tunç ''öyle değil misin zaten?''

''beni E5'ten almış gibi davranıyorsun. Bunu hak etmiyorum!''

Tunç ''öyle mi(!)belki E5'ten almadım ama her adamın yatağına girdiğine göre onlardan bir kalite farkın yok belli ki...''

Kadın bu ağır laflara tam cevap verecekti ki Tunç hazırlanmış çıkarken genç adamın telefonu çaldı.

Tunç ''alo...''

Ünal ''alo Tunç, nerdesin?''

Tunç ''kafamı dinliyordum. Bir şey mi oldu? Nefes geri mi geldi yoksa?!!''

Ünal ''hayır. Ama baban evlilikten vazgeçtiğini söyledi. Bu doğru mu?''

Tunç ''siz babamı kaile almayın. Ben iki cihan bir araya gelse de Nefes'ten VAZGEÇMEM!!!''

...

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top

Tags: