🎗 3 '' ONU DÜŞÜNMEK YOK''🎗
Multimedia da sizler için KALEO - Way Down We Go var. Umarım beğenirsiniz
''ONU DÜŞÜNMEK YOK''
GÜNÜMÜZ '2020'
Kerem Bey'in teklifini kabul etmekte iyi mi yaptım bilemiyorum. Tam toparlanmıştım derken üst üste gelen tüm olumsuzlukları tam da hazmetmişken olacak şey miydi şimdi bu? Kalbim neden böyle atıyor? Neden tekrar yaşayacaklarım için tereddüt dahi etmeden çıkıyorum bu yola? Üzerime yağan buz kütlelerini eritebilmiş değilim henüz. Üç gün sora Ankara'ya yola çıkacağız ve ben öyle bir duruma düşürdüm ki kendimi biran, ruhumu parçalayan geçmişimin izlerine engel olamıyorum. Hayatımın en güzel zamanlarını onunla geçirmişim oysa. Nasıl oldu da bunu o zamanlar fark edemedim ki? Umurumda mı sanıyor acaba onsuz geçirdiğim yılların yaşattığı acılar? Onun verdiği acıyı da sevdim ben. Benim cezam buydu belki de. Tekrar tekrar yaşamak istediğim anıları başa sarıyorum yüreğimde. Bu kadar çabuk unutulmuş olamam değil mi? Bir zamanlar canını bile verebileceğin bir yaşam için, nasıl oluyor da gözünü bile kırpmadan uçurumlardan aşağıya atabilir ki insan? Onsuz geçirdiğim her geçen gün için, kendimi cezalandırıyorum her şey benim suçummuş gibi. Sanki onu yeterince sevemedim de ondan bu haldeyim diye.
''Bugün cezalısın Alen! Onu düşünmek yok!''
İçim acımıyor, içim yanıyor. Her acım küllerinden yeniden doğuyor.
Bitmiyor!
Bitiremiyorum!
'' Ankara için hazır mısın Alen? Bu durum okulumuz ve öğrencilerimiz için önemli biliyorsun. Ödüllü Fransız yazar Roland Topor'un dünyaca ünlü eseri "Masanın Altında Bir Kış" oyununu her okulun izlemesi öğrencilerine izletmesi biraz zor biliyorsun.''
''Bende aynı fikirdeyim Kerem Bey, umarım her şey yolunda gider ve mutlu bir şekilde döneriz Ankara'dan.''
''İnşallah.''
Mutlu bir şekilde dönmek, bu benim isteğim. Her konuda. Ona zamanında söyleyemediğim her şeyi, yüzüne kusmam için elime geçen bir fırsat bu. Ben bu durumu bu şekilde düşünüyor ve bunun bana bir işaret olduğuna inanıyorum. Bekle beni Ankara ben geliyorum! Kafamda ki tilkiler dolanmaya başladı başlamasına da benim içimdekileri yüzüne söyleyebilecek kadar cesaretim olacak mı acaba? Nereden çıktı şimdi bu Ankara?
''Ne kadar da dengesizsin Alen! Başa mı döndük yani yine''
Kafamın içinde bu ve buna benzer bir sürü soru. Düşünmeden alamıyorum kendimi, ne kadar zaman geçerse geçsin sindiremiyorum bazı şeyleri, bana deliler gibi âşıktı. Aşkının ikimize de yeteceğine inanırdı her zaman. Sürpriz yapmadan duramaz, kulağıma gün yüzüne çıkmamış iltifatlar fısıldardı. ''Bembeyaz tenin, pamuk gibi, şarap içsen kırmızılık belli olacak boynunda, vücuduna karışmasını izleyebilirim'' derdi. En çok tenimi severdi, berrak, bana saflığı, temizliği, duruluğu anlatıyor diye yinelerdi her seferinde. Mavi gözlerimin okyanusun da boğulmak istediğini, gözlerime baktığında, zamanın durmasını dilerdi hep, öyle derdi.
Ne kadar zaman bu ve buna benzer cümleleri duydum bilmiyorum. Ama duymadığım zamanlarda hem eksiklik hissederdim hem de tuhaflık. Ben ona mı âşıktım yoksa kelimelerine mi hiçbir zaman anlayamadım? Tamam, mantığım bu aşkı yaşamama hep engel oldu. Kabul. Ama böyle de olmaması gerekmez miydi? Tam da ben kendimi onun ruhuna teslim etmişken. Olmamalıydı tüm yaşananlar, böyle yazmamıştım hikâyemizi, çoğu masal gibi sonu güzel bitecekti.
YEDİ YIL ÖNCE
'' KARIŞIK DUYGU YOĞUNLUĞU''
''Kahve harika tam istediğim kıvamda. Buraya daha sık gelip bu kahveden içmeliyim sanırım. Bizim okulun kahveleri berbat.'' dedi gülümseyerek Merve.
''Seni de bu okula transfer edelim. Hep bir arada olursunuz.''
''Yok, o kadarını kaldıramam. Hem iş hem ev bir arada olmaz. İlişkimiz yıpranabilir'' dedim gülümseyerek. Sanırım bu duruma bana bakmasına iltifat etmesine alışıyordum zamanla. Hatta güzel bir şey söylemediğinde garip oluyordu artık. Daha ne kadar sürer bu durum ya da nereye varır bilmiyorum ama bana bakışları farklıydı. Merve'ye baktığı gibi bakmıyordu bana ve daha önceden beni tanıyormuş gibi hissediyordum. Garip bir his vardı içimde ona karşı. Ve bu kadar katı da olmazdım ben çevremdekilere ama ona karşı çözemediğim bir şey vardı. Emindim bundan.
''Daha önce tanışmış olabilir miyiz acaba? Sorsam mı? Yine saçmaladın şimdi Alen''
''Efendim''
''Affedersiniz''
''Alen yine iç sesi ile kavga ediyor anlaşılan, merak etme alışırsın, ben alıştım.''
''Merve susar mısın lütfen? Bakmayın siz ona benle uğraşacak en ufak bir nokta bulsa hayatta kaçırmaz. En büyük zevki diyebiliriz.''
''Ne kadar güzel dostluğunuz var. Dostluklar kolay oluşmuyor. Sorunsuz güvenen ve sorgulamayan bir dostu olması insanın gerçekten bir lütuf bu zamanda.''
''Senin yok mu? Tek mi yaşıyorsun mesela?''
Meraklı ve sözünü esirgemeyen arkadaşım sormuştu günün sorusunu. Tam anlatacaktı ki, Kerem Bey'in bize doğru geldiğini fark ettik.
''Söz bir daha ki kahve muhabbetinde anlatırım. Şimdi gitmemiz gerekiyor. Kalkalım mı Alen?''
''Olur, sonra konuşuruz.'' diyerek kalktık masadan, Kerem Bey'in yanına doğru ilerledik.
''Oda ya geçin geliyorum hemen''
''Tamam, Kerem Bey''
Biz odaya geçtikten on dakika Kerem Bey'in gelmesiyle başlamıştık toplantıya. Geçen üç saatlik görüşme sonrasında dans ve müzikal tiyatroyu ilk gösterimiz için seçmiştik. Benim için bu ilk deneyimim olacaktı, heyecanlı ama bir o kadar da tereddüt ediyordum, yapamazsam diye.
Bu ilk gösterinin iyi bir şekilde sonuçlanması hem öğrenciler için hem de bu topluluğun devamı için önemliydi. Evet, çok çalışmalıydık aynı zamanda diğer derslerime ve öğrencilerime de zaman ayırmalıydım. Derin bir nefes aldım, ''Görüşmek üzere'' diyerek ayrıldım yanlarından. Arkamı dönüp bakamıyordum ama beni izlediğini hissediyordum, bu durum hoşuma gitmeye başlamıştı sanki. Ama kişiliğimden ödün veremezdim. Sanırım biraz zamana ihtiyacım vardı. Onun bana baktığını hissettikçe içimde kelebekler uçuşuyordu sanki. Bu duyguyu hiç yaşamamıştım. Ben sadece sahneye çıkacağım zamanlar biraz garip olurdum o kadar. Ama şimdiler de bu duyguyu hiç yaşamadığımı fark ettim. Ben kendimi seneler boyunca sahne için hazırladım, her zaman daha iyisi olmak için çalıştım. Benim hayatım sahne sanatlarıydı. Rüyalarım bile hep yeni oyunlar yeni projelerle ilgiliydi. Şimdiye kadar kendimi hep sahne de hayal ettim. Başka kimse ile değil.
Satırlarımı takip eden gözlerinize, hikayeme fırsat verip okuyan yüreğinize,
Yorumlarınızı ve oylarınızı benden esirgemezseniz sevinirim
Sağlıcakla kalın
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top