♛ 8. Bölüm ♛

MUHAFIZ VE KRİSTAL

Buz Diyarı, Kalsedon

Ak Kraliçe'nin dostu, okçuların ve muhafızların lideri Khalrane, artık bir hiçten ibaretti. Khalrane Buz Dilini bilmiyordu, umurunda değildi. Buz insanlarını sevmiyordu. Kar Kraliçesi'ni istemiyordu. 

İki yemin etmişti. Elf kanının üzerine ettiği bu iki yemini ömrü boyunca tutmak zorundaydı.

Buz Halkını sevmiyordu, ölüm kadar beyaz ve soğuk tenlerini görmeyi istemiyordu. Buz Kristallerini sevmiyordu, buzdan yapılmış kristal bedenlerini ve etraflarına yaydıkları soğuğu hissetmeyi istemiyordu. Yeminlerinden biri Sedef Saray'a bağlılıktı, hükümdar fark etmiyordu. Kar Kraliçesi'ne ve Sedef Saray'ın yeni halkına bağlı olmak zorundaydı. Ancak onu buraya bağlı tutan bu yemini değildi.

Khalrane'i burada tutan şey Ak Kraliçe'ye olan sadakati ve güveniydi. Her şeyin düzelebileceğine dair umuduydu. Aryandria ile olan konuşmasıydı. Sedef Saray'da birinin kalması gerekiyordu, Khalrane gönüllü olmuştu. Görevi ise Sedef Saray'da ve ülkede olacak acımasızlıkları önlemekti. Bunun için elinden geleni yapacaktı. Kraliçesinin ve en yakın dostunun katilinin yüzünü her gün görmek zorunda olsa bile bunu yapacaktı. Halkı için ve gerçek kraliçesi için yapacaktı.

♛

O yaz kar yağıyordu. Diyar'ın batısında kışın bile kar yağmazken o yaz Kalsedon şehri kardan bir örtüyle örtülmüştü. Buna bir zamanlar büyüyle korunan saray da dahildi.

Sedef Saray'ın taht odasına açılan kapı artık buzlarla kaplıydı. Ak Kraliçe'nin tahtı artık buzlarla kaplıydı. Khalrane ne kadar istemese de bunları görmek zorundaydı. Kar Kraliçesi onu taht odasına çağırmıştı. Onunla beraber birkaç lideri daha çağırmıştı ancak liderlerin çoğu idam edilmişti. Kimisi savaşın sona ermesine rağmen Buz Kristallerini öldürmeye kalkmıştı, kimisi ise ordularına geri çekilme emrini vermemişti. Sedef Saray'ın koridorlarından geçerken eski bir dostunu gördü. Temsilci Ladonion ondan berbat bir haldeydi. Sadece mavi gözlerine bakarak Khalrane onun üzgün olduğunu anlayabiliyordu. Taht odasının kapısı açılmadı. Kapının önündeki kar muhafızları sadece gözlerini dikip Khalrane, Ladonion ve birkaç lidere daha bakıyorlardı. Taht odasından sesler geliyordu. Khalrane seslerin sahiplerini tanıyordu. Buz Ejderhası'nın gücüyle dolu iki güçlü ses. Kraliçe Salirhenia ve Temsilci Zanen tartışıyordu.

"Beni dinle, Kar Kraliçesi." Zanen'in sesi yüksekti. Khalrane'nin gözleri, kımıldamayan kar muhafızlarından endişeyle etrafına bakınan Ladonion'un gözlerini buldu. Zanen'in sesi gelmeye devam etti. "Böyle davranarak hiçbir yere varamazsın."

"Sen kim olduğunu zannediyorsun, Zanen?" Kar Kraliçesi bağırıyordu, sesi yüksekti ve buz gibi. "Hükümdar benim! Ben ne diyorsam o olacak!"

"Sana bunları söyleten kim? Kristaller mi? Artık onların kölesi mi oldun yoksa?" Zanen fazla ileri gidiyor ve bir kraliçeye meydan okuyordu. Kar Kraliçesi'nin dostu olmasa şimdi ölmüş olurdu, diye düşündü Khalrane. "Madem konseyi kapattın, beni dinle. Tavsiyeye ihtiyacın var, tıpkı diğer kraliçeler gibi. Bir hata yaptın, bunu başka bir hatayla düzeltemezsin."

"İzle de gör o halde."

"Ne olacağını sanıyorsun? Halkın seni takip edeceğini mi? Yeterince kişiyi öldürmedin mi? İsyanlarla mı yüzleşmek istiyorsun?"

"Deniz Halkı buraya bağlı."

"Deniz insanları Ak Kraliçe'ye bağlıydı. Ve sana bağlı olmadıklarını ilan ettiler. Onlara savaş mı açmak istiyorsun? Aç o halde. Doğuya da mı savaş açacaksın? Doğu Ormanı, diğer ülkelerle bağlantılı, Doğu Denizi'nin ardında olanları bilmiyor musun? Peki ya güney, Kar Kraliçesi? Güneş Dağları'nın kızıl büyücüleri sana isyan etmenin yolunu arıyorlar. Kızıl Kraliçe'yi elinden kaçırdın, güneydeki büyücüler onun varlığıyla güçlenecekler. Güneş'in Oğlu olan bir Ateş Büyücüsü yüzyıllar sonra ortaya çıktı. Buz savaşçıları mı ona karşı çıkacak? Ay Büyücüsü mü?"*

Kar Kraliçesi yanıt vermedi.

"Kristallerin suya girince ne olacak? Şu an bile güçsüzler, onların yeri Buz Diyarı. Güneş Dağları'na gittiklerinde ise yanacaklar."

"O halde ne yapmamı istiyorsun, Temsilci? Yanıt ver bana. Sen hükmetmek hakkında ne biliyorsun?"

"Peki ya sen ne biliyorsun Diyar'a hükmetmek hakkında, Kar Kraliçesi?"

Kar Kraliçesi'nin sesi az öncekinden daha soğuktu. "Bana itaat edecekler, bunu yapmak zorundalar. Eğer itaat etmezlerse gücümü görecekler. Konuşmamız burada bitti, Zanen. Batı Denizi benim olacak, son sözüm budur. Bundan sonra Buz Ejderhası bile beni durduramaz. Şimdi muhafızlara haber ver."

Birkaç dakika sonra buzlarla kaplı kapı açıldı. Khalrane, Ladonion ve yanında daha önce pek konuşmadığı iki liderle birlikte içeriye girdi. Kar Kraliçesi tahtının olduğu platforma çıkıyordu. Attığı her adımla birlikte her daim çözülmeye hazır olan buzlar, daha da yer kaplıyordu. Ak Kraliçe'nin taht odasının hala gücü vardı, buza meydan okuyordu. Tıpkı Sitrin Saray'ın taht odası gibi, belki Sitrin Saray'daki en az gölgeye sahip yer orasıydı.

"Buraya gelin." diye emir verdi Kraliçe Salirhenia. Yeniden buzlarla kaplanan tahtının sol tarafında Buz Ejderhası'nın Temsilcisi Zanen vardı, ilginç bir şekilde gözleri Khalrane'i bulmuştu.

Khalrane, yanındaki temsilci ve liderlerle birlikte kraliçenin tahtına yaklaştı. Mermer sütunların çevrelediği alanda sadece onlar vardı ve ayak sesleri geniş odada yankılanıyordu.

"Size bir seçim sunuyorum." dedi Kraliçe otoriter bir ses tonuyla. "İki seçeneğiniz var."

Khalrane seçeneklerin ikisini de duymayı istemiyordu.

"Ya yemin edip bana bağlılığınızı ilan edeceksiniz. Ya da burada Kış Gülü'nün gazabını tadacaksınız. Burada kan dökülmez fakat buza çevrilmeyeceğine dair bir kural tanımıyorum."

Khalrane'nin yanındaki iki lider dizlerinin üzerlerine çöktü. Ladonion kararsız bakışlarla Kar Kraliçesi'ne bakıyordu.

Temsilci Zanen açıklama yaptı. "Kış Gülü'nün izniyle Ak Ejderha'yı hala temsil edebileceksin, tabii Kar Kraliçesi'ne itaat ederek."

Ladonion'un gözleri Khalrane'e döndü. Khalrane'in yüz ifadesi buz gibiydi. Ladonion tek dizinin üzerine çöktü.

Ak Ülke'ye bir zamanlar bağlı olan üç kişi hariç, taht odasının ortadaki alanında tek ayakta duran kişi Khalrane'di. Salirhenia ve Zanen'in gözleri ondaydı.

Khalrane hiçbir anlam taşımayan gözlerle Zanen'e baktı. Temsilci bir buz deviydi. Üzerinde siyah ve açık mavi bir kıyafet, sırtında kraliçeninkinden farklı bir tonda olan mavi bir pelerin vardı. Beyaz saçları kısaydı, gözleri bir zamanların okçu liderindeydi.

Khalrane'nin açık mavi gözleri Kar Kraliçesi'ne yöneldi. Kraliçe'nin gözleri Khalrane'nin gözlerinle aynı tondaydı fakat sanki buzdan yapılmış gibilerdi. Beyaz saçlarını gümüşten yapılmış kristallerle bezeli bir taç süslüyordu. Saçları bir yanına örülmüştü. Gümüş taç, Ak Kraliçe'nin sembolüydü. Khalrane gözlerini kapattı.

Kristal Kraliçe'yi değil, Gümüş Kraliçe'yi istiyordu.

Tek dizinin üzerine çöken en son kişi oydu. İfadesiz yüzünü yere eğmişti, gözleri kapalıydı. Bir eli ise sanki destek almak istercesine mermer zemindeydi. Kulakları bir zamanlar Ak Kraliçe'ye bağlılık yemini eden arkadaşlarını duymuyordu. Konuşacağında sesinin utanç dolu çıkmasından korkuyordu. Bunu yapmak zorundaydı. Belki Sedef Saray'daki tek güvenilir kişi oydu. Bunun için o yemini etmek zorundaydı. Bunu istemiyordu. 

Korkuyordu.

Kendi kendine umut vermeye çalıştı fakat Kar Kraliçesi buradayken umut etmek artık onun için çok zorlaşacaktı. Başını kaldırıp kraliçesinin katiline bakmaya zorladı kendini.

"Ben..." Sesi her harfle kısıldı. Söylemeyi istemiyordu. Dudakları yeniden aralandı ve sesi yeniden çıkmaya başladı. Tüm gücünü bunun için harcıyordu. Bu seferki yemin edişi çok farklıydı. "Ben Khalrane. Sedef Saray'ın okçularının ve elf muhafızlarının eski lideri. Kharin soylu bir ak elf. Bir zamanların konsey üyesi."

Birkaç saniye durdu, devam edecek gücü kendinde aradı. Ölmek umurunda değildi, yıllar boyu yaşayacak olan buzdan bir heykele dönüşmek de öyle. Fakat biri kalmalıydı. Birisi burada kalıp Ak Kraliçe'nin umudunu yaşatmalıydı. Onun mirasını korumalıydı.

"Rhona Freyjal Salirhenia Alsriwen'e, Kristal Kraliçe'ye, Kış Gülü'ne, benim yeni hükümdarıma yemin ediyorum. Elf kanım üzerine... ben..."**

"Yaşamım boyunca ve ölene dek." dedi Temsilci Zanen.

"Yaşamım boyunca ve ölene dek." diye tekrarladı Khalrane güçsüz bir sesle. "Kış Gülü'ne bağlı olacağım."

♛

*Düzenleme Eklemesi: Kairos Ejderha'nın Öfkesi'nin son düzenlemesinde bir güneş seçilmişi, yani Güneş Tanrısı Mithraes'in seçilmişi oldu. Ayrıca çok güçlü bir ateş büyücüsü. Ay Büyücüsü ise Kharase, o da Ay Tanrıçası Viendoriel'in seçilmişi. Bu seçilmişler konusunda ve inanç hakkında seri ilerledikçe ayrıntılar eklenecek. İnanç, mitoloji ve ölümsüzler hakkında ayrıntılı bilgi için Diyar Rehberi'ndeki Ölümsüzler Çağı ve İnanç adlı bölümlere bakabilirsiniz.

**Rhona Freyjal: Buz Hükümdarı demek. Kar Kraliçesi anlamına da geliyor.

Bu bölümü üzülerek ve severek yazmıştım. Umarım size de Khalrane'in hislerini hissettirebilirmişimdir. Yorumlarınızı merak ediyorum.

21.07.2016, 20.41

5.362, 634, 447

Düzenlenme Tarihi: 01.10.2017
30.07.2020