30 ♛ Saklanan ve Sarı

♛ 30. Bölüm ♛

SAKLANAN VE SARI

Elf Şehirleri, Sarin'in Adaleti

"Her şey hazır, Lider Doreana." dedi bir muhafız.

Sarışın kadın sadece başını salladı.

"Hala beklemememizi mi istiyorsun?" dedi güçlü bir erkek sesi.

"Evet, bir itirazın mı var yoksa, Era?"

Era, Diyar Dilinde melez demekti ve Doreana Sarin bu adama nadiren böyle hitap ederdi. En güçlü melezlerden biri olan Temsilci, yarı büyücü yarı savaşçıydı.

Temsilci, muhafızlara ve şehrin önde gelen liderlerine dışarıya çıkmalarını işaret etti. Muhafızlar itiraz etmeden çıksalar da birkaç lider Temsilci'nin birkaç kelime söylemesini bekledi. "Lideri duydunuz, bekleyeceğiz." demesiyle liderler de oradan ayrıldı.

Doreana sanki etrafında hiç kimse yokmuş gibi koltuklardan birine oturdu ve başını geriye yaslayıp gözlerini kapattı. Temsilci'nin sözüyle yeniden gözlerini açtı. "Doreana."

"Ne var, Temsilci?"

Altın Ejderha'nın Temsilcisi kahverengi gözlerini Doreana'dan uzaklaştırdı. "Lütfen."

Doreana derin bir nefes alıp mavi gözlerini Temsilci'ye çevirdi. "Bildiğim tek şey bu liderlik işine asla bulaşmamam gerektiği."

"Gerçeği sadece sen biliyorsun-"

"Sessiz ol." diye sözünü kesti Doreana. "Çık dışarı."

"Doreana." dedi adam uyarırcasına.

"Gün batmadan önce, Temsilci. Nerede olacağımı biliyorsun."

Altın Ejderha'nın Temsilcisi bu sefer itiraz etmeyip oradan ayrıldı.


Lider Doreana Sarin'in evi Sarin'in Adaleti şehrinin merkezindeydi, buna rağmen etrafında başka bir ev yoktu ve Doreana muhafız da istemiyordu. Şehrin çoğu binasının renginden daha koyu sarı taşlardan örülmüş ev, çoğu kişinin tahmininden daha küçüktü. Arada sırada gelen Altın Ejderha'nın Temsilcisi hariç kimse uğramazdı ve Doreana evde yalnız yaşardı. Şehrin en güçlü lideriydi fakat bu vakte dek konseylerde nadir bulunmuştu. Şimdi ise Sarin'in Adaleti şehrinin Buz Diyarı'na olan nefretinin canlı örneği gibiydi. Buz Diyarı'na en yakın olan elf şehrini kuran kişi bir altın elfti. Şehrin hemen hemen yarısı da altın elfti, savaşçılar, büyücüler ve diğer ırklar ise daha azlardı.

Kar Kraliçesi'nin hükümdar olması şehirde yankı uyandırmıştı. Lider Doreana Sarin başta olmak üzere hiç tahmin edilemeyen birçok kişi sesini çıkarmıştı ve şehrin surları hükümdar için kapatılmıştı. Konsey, hem soyundan, hem de bilgisinden olsa gerek Doreana'nın yetkilerini yükseltmişti, isyana da liderlik etmesi istenmişti. Tüm bunlara rağmen bu kadın şehir için fazla gizemliydi, örneğin kaç yaşında olduğunu kimse bilmiyordu, bir Temsilci'nin kızıydı ve annesinin kim olduğu bilinmiyordu, safkan bir elf olduğu söyleniyordu. Lider Doreana'nın sıradan bir elften farklı olduğu herkes tarafından bilinen bir şeydi, boyu savaşçılar kadar uzundu, vücudu savaşçı ırkı için zarifti, tamamıyla elf olmak için fazla güçlüydü, geçmişte onu savaşırken görenler böyle diyordu. Elfler için bile fazla güzeldi ve dikkat çekiciydi. Altın sarısı saçları ve mavi gözleri vardı. Genelde sarı renkte sade ve uzun elbiseler giyer, elf kulaklarını kaplayan değerli taşlarla süslü küpeler takardı.

Lider Doreana o gece odasındaydı, kapı çalındığında altın çerçeveli aynasına bakarak küpelerini çıkarıyordu, bu seferkiler sitrin, kalsedon ve kuvars taşlarıyla süslenmişlerdi. Yerinden kalkmadı, kımıldamadı bile. Merdivenlerden çıkan ayak seslerini duyduğunda elf kulaklarına dokundu, bir elf kadar iyi duyulara sahip değildi, zaten kulaklarının elflere özgü sivri uçları da gerçek değildi. Sadece Doreana'nın elf gibi görünmesini sağlıyorlardı. "Temsilci?"

Odasının kapısı açıldığında arkasını döndü. "Bu daha ne kadar devam edecek, Raena?"

Raena güneş demekti, Temsilci'nin Doreana'ya hitabı bu şekildeydi.

"Neyin var senin, Euros?" dedi Lider sakin bir sesle. "Şu ana kadar bir sorunun yoktu."

"Senin için endişeleniyorum." dedi Euros sandalyelerden birini Doreana'nın yanına çekerek.

Lider Doreana kulaklarının ucuna taktığı takma elf kulaklarını çıkararak aynanın önüne koydu. "Kendimi savunabilirim."

"Biliyorum. Ama kime karşı? Onlardan önce sen saldırmalısın."

"Kar Kraliçesi'ne gücümüzün yetmeyeceğini biliyorsun, üç elf şehri toplansak bile yeterli olmayacağız. Gücümüz sadece onun bu şehirlere hakim olmaması için yetecektir. En azından bir süreliğine."

"Bir süreliğine mi?" Euros meraklanmıştı.

"Her şey yakında eski haline dönecek, bunu hissediyorum. Tek yapmamız gereken Kar Kraliçesi'nin yıkımından kaçınmak, kehanette bahsi geçen bu değildi, buz değildi. Bizi yok edecek olan buz değil." Lider Doreana kendinden emindi.

"Peki ya ne? Neyin peşindesin? İstediğin her şeye sahip olabilirdin, Aeli-"

Lider Doreana'nın yüz ifadesi değişti, sesi yükseldi. "Şu anda istediğim her şeye sahibim zaten, hatta daha fazlasına, bu şehri istemiyordum ben. Bahsetmiştim ona fakat dinletemedim. Yapmam gereken tek şey Kar Kraliçesi'ni biraz da olsa engellemeye çalışmak."

"Daha fazlasını yapabilirsin, daha büyük şehirlere hakim olabilirsin. Kar Kraliçesi'nden kurtulabilirsin." Temsilci Euros haklıydı.

"O kadarına gerek yok. İstemiyorum." dedi kadın mavi gözlerini Euros'tan uzaklaştırarak. "Salirhenia'yı bu şehre sokmayacağım. Babamın şehri buzlarla kaplanmayacak."

"Anlıyorum, Raena." dedi Euros ayağa kalkarak. "Yarınki konsey toplantısına gelecek misin?"

"Hayır. Bir gelişme yok, olursa haber edersin değil mi? Savunmayı güçlendirelim."

"Nasıl istersen." dedi Euros. Gitmek üzere arkasını dönerken bileğinde bir el hissetti. "Raena?"

Doreana ayağa kalktı. "Beni anlamalısın."

"Seni anlıyorum, Raena." dedi Temsilci hızla. "Sadece nasıl bu kadar..." Sözlerine devam edemedi. 

"Duyarsız? Umursamaz? Her şeyi boş veren biri? Kardeşim de aynını söylerdi hep. Ona söylediğimi sana da söyleyeceğim. Diyar zaten yeterince soruna sahip, bir başka soruna gerek yok. Başka sorunlar da çıkacak zaten, kuzey gibi, güney gibi, hiç bilmediğimiz yerler gibi."

"Sen bir sorun değilsin."

"Değil miyim? Tam aksine, gizli kalmalıyım, saklanmaya devam etmeliyim. Herkesin öğrenmesini istiyorsun fakat şu an değil, bir gün öğrenecekler ve bu Salirhenia'nın emrindeyken olmayacak." Doreana'nın mavi gözleri derinleşti. "Kehaneti biliyorum."

"Belki de bildiklerini bana da anlatmalısın, Elaire."

Doreana bu kez Temsilci'nin kelimesini yarıda kesmedi. Diyar Dilinde altın anlamına gelen kelimeyi söylemesine izin verdi. Zaten artık tamamıyla bir altın elften farksızdı.

"Git ve kendin öğren o halde, on yıllar boyunca yaptığım gezilerden topladığım kitapları oku, yerlerini biliyorsun."

Temsilci Euros başka bir şey söylemedi.


Not: Merak ettiğiniz karakterleri yazın, sonraki bölümde istediğiniz karakterleri yazın :D Oy vermeyi de unutmayın

Bu bölüm böyle olmayacaktı :'( iki kısma mı ayırsam diye düşündüm ama zaten gizemli Doreana'yı yakında tekrar göreceğiz :D

23.12.2016, 17.38

323.064, 29453, 7.4k
35.565, 3.380, 2.3k

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top