11 ♛ Gözyaşı ve Safir

♛ 11. Bölüm ♛

GÖZYAŞI VE SAFİR

Kara Ülke, Prenses'in Gözyaşları

Prenses'in Gözyaşları birçok halktan insan barındıran, karışık bir şehirdi. Ancak bunlar onların fark edilmesini engellemiyor olmalıydı. Diyar'ın bu karışık zamanında onları daha önce gören insanlar sorun çıkarabiliyordu. Unutulduklarını umuyorlardı. Auramos buna inanmayı istiyordu. Her kalabalık bir yerden geçişlerinde en azından birkaç kişinin bakışları ikisinin üzerindeydi. Biri ak elf, biri kara büyücüydü ve ilginç bir ikili oluşturuyorlardı. Kaldıkları handa doğru düzgün yemek bile yiyemiyorlardı. Hanın sahibi Auramos'u tanıyordu, bu yüzden ona bir yer vermişti. Yaşlı kadın Auramos'u tanıdığı kadar Rhadenis'i de tanıyordu. Auramos büyücü kadının gözlerine baktığı anda yerini Rhadenis'e söyleyeceğini anlamıştı. Belki de çoktan söylemişti. Hiçbiri olmasa bile birinin kesin şehir muhafızlarına haber vermiş olması gerekirdi. Auramos Rhdenya'nın aksine rahattı. Onu tanıyan insanlar da bunun farkındaydı. Handa kaldıkları ilk akşamda Rhdenya bakmasa bile neredeyse tüm gözleri üzerinde hissediyordu. Başını kaldırdığında ise etrafındaki hareketlilik geri dönüyordu. 

"Neden hiçbir şey yapmıyorlar, Auramos?" diye sordu elf yeşil ve mavi renkli gözlerini Auramos'tan ayırmayarak.

"Çoğu güçlerinin yetmeyeceğini düşünüyor olmalı, diğerleri ise belki de çoktan kara muhafızlara haber vermişlerdir. Fakat kraliçeye haber göndermeden bize dokunamazlar. Kara Ülke'nin düzeni Ak Ülke'den farklıdır, Rhdenya. Şehirler konseyler ya da liderler tarafından yönetilse de hiçbirisi kraliçeden izinsiz adım bile atamaz. Kara Kraliçe karanlık halka nasıl hükmedeceğini iyi biliyor."

"Ak Kraliçe de öyleydi." dedi Rhdenya geçmiş zamanı kullanarak. "Hala onun yok olduğuna inanamıyorum."

"Belki de hislerin doğruyu söylüyordur, muhafız." dedi Kara Büyücü, koyu renkli gözleri anlamsız bakıyordu. "Ak Ülke henüz yok olmamıştır."

"Fakat Ak Kraliçe öldü." dedi Rhdenya.


Birkaç gün sonra, yolculuklarında ihtiyaçları olacak olan her şeyi aldıklarından sonra, handaki eşyalarını toparlayıp yola çıkmışlardı. Caddelerde onlara bakan gözler eskisinden daha azdı. Rhdenya belki de ilk kez Auramos'ta bir değişiklik fark etti. Eskisi kadar rahat değildi ve meraklıydı. Siyah atından inip Rhdenya'ya baktı. "Burada kal, Rhdenya. Şehirdeki insanlarda bir gariplik var. Eğer geriye dönmezsem-" Sözleri aniden kesildi. Yanlarından geçen birinin sözlerine kulak kesildi.

"...Bir kar muhafızı varmış..."

Rhdenya bunu duyduğu anda atından aşağı atladı. Auramos endişeyle Rhdenya'ya bakarken Rhdenya'nın eli belindeki kılıçtaydı. "Onu öldüreceğim."

"Sakin ol." dedi Auramos birkaç adım yaklaşarak. "Artık Ak Kraliçe'nin yanında değilsin. Bağlı olduğun hükümdara-"

"Hayır!" diye bağırdı Rhdenya hızla etrafa bakınarak. İnsanların bir kısmının gittiği yön aynıydı. Onları izleyecekti. Auramos da onun ne yapacağını anında anlamıştı.

"Sadece neler olduğuna bakacağız. Bu şehrin kurallarına uymalıyız." dedi Auramos atına binerek. Rhdenya da aynısını yaptı. Koyu renkli taş ve ahşaptan yapılma binaların arasından hızla geçerken gözlerinde cesaret vardı, tavırları farklıydı. Auramos bunun nedeninden emin değildi. Birkaç cadde geçtiklerinde bir kalabalık gördüler. İki kara muhafız siyah atlarıyla iki kişiyi sorgularken Rhdenya sarı saçlarını pelerinin altına gizledi.

"Kara Kraliçe'nin Konsey Üyesi Kahin Büyücü Darranio'nun yetkisiyle sizi sorguluyorum, elf ve kar muhafızı. Kimsiniz siz ve bu şehirde ne işiniz var?"

Auramos ve Rhdenya dikkatlerini muhafızların konuştuğu iki kişiye verdi. İkisinin de üzerinde koyu mavi pelerin vardı. Pelerinin başlığını çıkaran kızın safir rengi saçları karanlıkta parıldıyordu. Kulakları diğer elflere göre daha kısaydı. Bir melezdi. Rhdenya daha da meraklanmıştı.

"Kar muhafızı benim korumam altında." dedi safir saçlı kız yüksek bir sesle. Sesi hüküm veriyordu. Sıradan değildi. Bir melez olduğu için yüksek elf sınıfına da dahil değildi. "Ve ben hiç kimsenin boyundurluğu altında değilim. Yolumdan çekilin, muhafızlar."

Rhdenya ses tonunu tanıyordu. Auramos'a baktı, o da aynı şeyi fark etmişti. "Bir şeyler yap, Auramos." dedi Rhdenya.

Auramos atından indi. Kara muhafızların önüne geçti. Muhafızlar onun kim olduğunu anladıklarında dikkatlerini ona verdiler. Daha yüksek rütbeye sahip olan muhafız konuşmaya başladı. "Ne diyorsun, büyücü?"

"Karşınızdaki sıradan bir elf değil, Uranae." Auramos karşısındakini tanıyordu. "Deniz Hanedanı'ndan biriyle konuşuyorsun."

Hyrelia bunu belli etmemeyi istese de itiraz etmedi.

"Deniz Hanedanı Kar Kraliçesi'ne bağlanmadı. Bu demek oluyor ki şu anlık da olsa bağımsız. Kara insanları deniz insanlarına karışamaz. Buna kraliçe bile dahildir."

Uranae adlı muhafızın gözleri kısıldı. "Peki ya sen, büyücü? Seni mahzenlere kapatmak için yetkiye ihtiyacım yok."

"Yetkiye ihtiyacın var." dedi Auramos gülümseyerek. "Saray halkından bir Dhranel'im ben, unuttun mu? Ayrıca istersen saldırmayı dene."

Kara Muhafız Uranae yanındaki muhafıza döndü, kısık sesle bir şeyler söyledi ardından etraftaki kalabalığa bakıp uzaklaşmalarını söyledi. Toplanan kalabalık ve muhafızlar uzaklaşınca Rhdenya kısa bir selam vererek safir saçlı kıza baktı. "Hyrelia? Burada ne işiniz var? Kara çok karışık ve-" Yanındaki kar muhafızına baktığında eli kılıcına gitti. "Bir kar muhafızı neden sizinle?"

"Öncelikle sen benim sorularıma yanıt ver, elf." dedi Hyrelia. "Beni nasıl tanıyorsun?"

"Biz Prenses Aiolis'in dostlarıyız." diye açıkladı Auramos hızla.

"Küçük kardeşim..." diye mırıldandı Hyrelia gözlerini kapatarak. "Deniz Ejderi aşkına... Yine neyin peşindeydi? Ne yapmıştınız?"

"Aradan uzun zaman geçti, melez" dedi Rhdenya. "Kızıl Kraliçe'yi Kristal Saray'dan çıkarmıştık. Şimdi siz bizim sorularımıza yanıt verin lütfen."

"Savaşçı Arkin bana bağlı. Artık bir kar muhafızı değil deniz muhafızı. Deniz Kralı'nın son isteğini yerine getireceğim. Yolum uzak ve tuzaklarla dolu."

Nereye gittiğini söylememişti ama Rhdenya tahmin edebiliyordu. Yanıt vermedi. Bir deniz kızı karaya çıkmıştı. İmkansızlardan birisi gerçek olmuştu. Bu sefer konuşan Auramos oldu, onun da gözleri kar muhafızıyla melez deniz kızı arasında gelip gidiyordu. Beyaz saçlı adam güçlü bir savaşçıya benziyordu. "Kızıl Kraliçe sizi kabul eder. Eğer isterseniz bizimle gelebilirsiniz. Ayrıca bu kar muhafızına güveniyor musunuz, Hyrelia?"

"Size güvendiğimden daha çok değil. Ayrıca en küçük kardeşim Kızıl Kraliçe'yi tutuyor, ben değil. Ben tarafımı henüz seçmedim. Kızıl Kraliçe'ye tarafsız olduğumu ve savaştan uzak durmak istediğimi söyleyin. Eğer küçük kardeşimle haberleşirseniz ona da aynı şeyleri söyleyin."


Bölümle ilgili yorumlarınızı eksik etmeyin.

EÖ 200 bin okunmaya ulaştı!

Teşekkür ederim <3

Düzenleme Notu: Xaren adı Arkin olarak değiştirildi. Hyrelia artık safir prenses olarak anılmıyor. Auramos ve Rhdenya artık hain değiller.

09.08.2016, 01.20

8.299, 949, 613

Düzenlenme Tarihi: 06.08.2020

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top