♛ 3. Bölüm ♛

KIZIL KRALİÇE

RN 1501 Hyrena 8 - Kara Ülke ve Ak Ülke Sınırı, Gök Nehir Civarı

Kızıl Kraliçe olanları fark ettiğinde artık her şey için çok geçti.

Hayatının son on yılını hem Ak Ülke hem Kara Ülke'nin bitişiğinde olan Turkuaz Saray'da geçirse de hala kendini Ak Ülke'ye daha yakın hissediyordu. Buna rağmen hatırladığı geçmişinde Kara Kraliçe'ye Ak Kraliçe'ye olduğundan daha yakındı. Ak Kraliçe büyüyü sevmezdi, Kızıl Kraliçe ise büyücü kraliçeydi.

Ne olduğunu tanımlayamadığı bir şeyler hissettiğinde her iki ülkede de kolu olan Gök Nehir'in bir köprüsünden geçiyorlardı. Gidecekleri yer ise adını bir zamanlar genç yaşta ölen bir Diyar prensesinden alan Prenses'in Gözyaşları'ydı. Diyar hiçbir zaman sakin kalamamıştı, o zamanlar da onlardan biriydi. Genç yaşta bir prenses, isyan sırasında öldürülmüştü. Kimileri kızın yaşının o zamanlar on üç kimileri ise kraliçe olacak yaş olan on altı olduğunu söylüyordu. Kızıl Kraliçe'nin köprüden geçerken düşünceleri bunlardı fakat hissettikleri bambaşkaydı.

Siyah saçları ona uymuyordu, üzerindeki koyu renkli pelerin gibi. Kanatlarını da özlemişti. Kimi zaman kızıla parıldayan gözleri ise onun bir kraliçe olduğunu hatırlatan tek şeydi. Gri renkli nehrin üzerinden geçen köprüden taş yola attığı ilk adımında tökezledi. Onu tutan henüz birkaç adım gerisinde olan Temsilci Kairos'tu. Endişeyle kıza bakıyordu. Mysania ise korku dolu gözlerle etrafını izliyordu. 

"Kraliçe Mysania?" dedi Rhdenya endişeyle dolu bir ses tonuyla. Köprüden son adımını atmıştı, onun tam yanında ise Büyücü Auramos vardı. Rhdenya'nın sarı saçları karanlık ülkede fazlasıyla dikkat çekiyordu, tüm itirazlarına rağmen dostları ona koyu renkli bir pantolon ve mavi renkli bir ceket giymesini kabul ettirmişlerdi. Güzelim gümüş rengi zırhını artık giyemiyordu, Auramos'un büyüleri sayesinde zırh, elfin bileğinde metalden bir bileklik haline gelmişti, eski haline dönüp dönemeyeceği ise kesin değildi. Auramos, ülkesine uyumu çoktan sağlamıştı. Kairos'un kahverengi saçları ise Rhdenya'nınkiler kadar dikkat çekmiyordu.

Kraliçe Mysania kımıldayamıyordu, gözleri açılmıştı, önüne bakıyordu. Kairos yardımcı olabilmek istercesine onun bileğini tutuyordu, belki de düşmesini engellemeye çalışıyordu. "Bir şeyler oluyor." dedi Mysania.

Rhdenya endişeyle ona baktı. Siyah saçlı kızın yüzünde daha önce hiç görmediği bir ifade vardı. Fısıltıyla bir şeyler söyledi, Kairos kelimeleri başta anlayamadı. Genç kızın sesi kısıktı, kelimeleri tam duyulmuyordu. Kairos'un tek anladığı Rhonal Evarel kelimesi olmuştu.

Diyar'ın Hükümdarları.

Kızıl Kraliçe'nin kardeşlerinden birine bir şey olmuştu. Auramos ve Rhdenya onun bu halinin anlamını biliyorlardı. Kairos onun kim olduğunu sordu. Mysania rüyada gibiydi. Bir görü görüyordu, veya o anlarda gerçekleşen bir olayı hissediyordu.

"Rhona Nyvesal." diye yanıt verdi Mysania. Kahverengi gözleri kırmızıya dönmeye başlamıştı. "Nmerysa."

Rhdenya korku dolu gözlerle Mysania'ya baktı, hala kımıldayamıyordu. Rhdenya fısıltıyla sordu. "Öldü mü yoksa?"

"Dhrai ar e dhrai raine." diye yanıt verdi Kızıl Kraliçe. "Nyvesal dhrai."

Öldü ya da ölüm uykusunda. Aydınlık öldü.

"Mysia'yı buradan götürmemiz gerekiyor. Yönümüzü değiştirmeliyiz, doğuda bizi bulacaklardır. Kara Ülke'nin derinlerinde ise bulamazlar." dedi Kairos ve ardından onun elini tuttu.

Mysania kendine geldiğinde berbat bir haldeydi fakat tek kelime etmemişti.

♛

İlk üç bölüm giriş bölümleriydi. Asıl bölümler 1. kısmın tanıtım bölümü ve onun ardından gelecek geçmiş bölümünden sonra başlayacak. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum :)

26.06.2016, 17.26

161b-1.584, 200, 110

Düzenlenme Tarihleri: 06.08.2017
29.07.2020