bir iz bırakmak isterdim - [xiv.]

Hüseyin

Yapamıyordum. Bir türlü biraz daha cesaret edip ona hissettiklerimi daha açık bir şekilde söyleyemiyordum. Bunun önündeki en büyük engel tabi ki yine oydu. Öyle ketumdu ki hisleri konusunda. Bilge'nin söylediklerinin doğru olduğuna inanasım gelmiyordu. 

Sevilsem anlardım.

Anlar mıydım?

Sınıfa iç çekerek girdim, Bilge'yle göz göze geldim. Göz devirdim. Nasıl oluyordu göz devirmek? Gözümü önce yukarı sonra aşağı kaydırmıştım işte. Kafamı önüme indirip sırama geçtim sonra.

Arkamdan bir ses duydum. Bilge'nin sesiydi bu. 

"Hüseyin" dedi, arkamı dönüp baktım hemen.

Salak niye hemen dönüyorsun?

Bir şey söylemeden baktım Bilge'ye. 

"Boyu harbiden uzunmuş ya.." dedi kendi kendine.

"Duydum." diye mırıldandım. 

"Seni gerçekten seviyor.." dedi. 

"Kim?" diye sordum. Etrafa bakındım sonra. Sınıfta fazla kimse yoktu. "O işte." dedi.

"Kim?" diye sordum yine.

"Aslı.." dedi.

"Ne saçmalıyorsun?" diye sordum bu defa. Ne dediğini anlamakta zorlanıyordum.

"Seni gerçekten sevmese bu kadar kör olmaz... Baksana etrafında dört dönüyorsun ama o hala aval aval devam ediyor kendi çapında..."

"Sen ve varsayımlarını bir daha işitmek istemiyorum Bilge.." önüme dönmüştüm.

Bir süre sesini duymadım. Telefonumu çıkarıp instagrama daldım. 

"Onun dışındaki herkese bir duvar örüyorsun.." Sesi ağlamaklı geliyordu, yine. Arkama dönmek istemiyordum. Bakmak istemiyordum.

Cevap vermek de istemiyordum. Sustum.

"Ne kadar süredir seni sevdiğimi bilmiyorsun bile.."

"Bilmek istemiyorum.." dedim.

"Çünkü sevmiyorsun." 

"Evet..." dedim. 

Kalkıp gitti. Aniden. Arkasından bakmadım. Sadece sesler duydum, anlamlandırmaya da çalışmadım. Evet, şairin dediği gibiydi belki de,

İnsan hangi dünyaya kulak kesilmişse ötekine sağır.

Bunun duvar örmekle alakası yoktu.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top