6.4
Multimedya, MJ'in bulduğu kutu.
Bölüm Şarkısı, Aerosmith - Dream On
Bölümü pek kıymetli okurlarımdan biri olan @heavytang 'a ithaf ediyorum..
Sağlam elinden destek alarak kalkan genç kız, anahtarları alıp odadan çıkmak için kapıyı açtı. Açık bırakılan koridor penceresiyle karşılıklı cereyan yapan odanın kapısı hızla çarptı. Boş bulunup tutamadığı kapının şiddetle kapanmasıyla sarsılan pencere pervazının kenarına gizlenmiş küçük bir cisim yere düşmüştü. Geri dönüp pencereyi kapatmak isterken ayağıyla ezdiği kağıt parçasını farkeden MJ, sıkıştırılmanın etkisiyle ezilip zarar görmüş olan kağıdı açmaya çalıştı. Kat izi gelen yerleri silinmiş olan kağıdın üzerinde latin alfabesiyle yazılmış kelimeler olduğunu gören genç kız, okuduğu sözlerin çok eski zamanlardan kalma bir koruma büyüsü olduğunu anladığında donup kalmıştı.
' Tanrım, bize merhamet et! '
Daha önce kendisinden başka kimsenin yaşamadığı odada köşkün asıl sahiplerinin de geçmişini düşündüğünde, geriye bir tek isim kalıyordu; evin sevilen hizmetlisi Bayan Ops.. Muhtemelen saçmaladığını düşünüp inanmakta zorlandığı şeye kendini kaptırmadan önce aklının kaldığı kutuyu açıp içinde ne olduğunu görmek istedi. Tekrar uzandığı karyolanın altında onu bekleyen kutuya uzandı ve büyük bir merakla kapağını açtı. İçi nemden paslanan kutuda özel mektuplar ve birkaç fotoğraf dışında az önce bulduğu gibi küçük kağıtlarda yazılı latince büyüler vardı.
' Sen aklımı koru.. '
Heyecan ve stresin baskısı genç kızın midesini yoklamaya başlamıştı. Mektupları çıkarıp zarfların üzerinde yazılı alıcı isimlerini tek tek okudu. İçlerinden biri vardı ki göz ardı edilemeyecek kadar yüzüne bağırıyordu.
' Mary Jane Collins.. '
Bayan Ops'a ait olan mektuplardan birinin alıcısı büyükanneleri olan Mary Jane'di. Ancak anlayamadığı mektubun neden adrese ulaşmamış olmasıyken, açtığı zarfın içinden çıkmasını umduğu mektup yerinde yoktu. Derinliği sonsuz bir okyanusa, ayağında yükle atılmış kadar çaresiz, belirsiz ve korku içindeydi. Bedenini saran telaşı anlatan en belirgin uzvu; titreyen elleriydi. Hayatında ilk defa iş görüşmesi için geldiğinde görüp tanıştığı hizmetlisinin aslında sanılandan fazlası olduğu su götürmez bir gerçekti. Aralarına sonradan dahil olan evin yeni sakininin, büyükanneyle ilişkisini anlamaya çalışan genç kız fotoğrafları karıştırdı. İşinde gayet başarılı bulduğu Bayan Ops'un kahyalık dışında yapabildiği çok daha farklı bir iş ya da uğraş olduğunu düşünmeye başladığı sırada, ikilinin bir arada çekilmiş eski bir fotoğrafı eline geçti. Arkasına atılmış tarih ve notta, seans sonrası çekilen bir fotoğraf karesi olduğunu anlamıştı.
' Bin dokuz yüz altmış altı California, Hills Çiftliği.. Bütün bunlar ne demek oluyor? Kimsin sen Ops, kimsin?! '
Kutuyu olduğu gibi bırakıp, onları ilgilendiren zarf ve fotoğrafı alan MJ, salonda olması muhtemel ikilinin yanına inmek üzere harekete geçti. Gelişini bir zafer gibi karşılayan Aria, gülümseyerek baktığı gözlerin arkasındaki pusu sevmemişti.
Aria: Hey, herşey yolunda mı?
MJ: Sarah'ı çağır.
Genç kızın tavrındaki ciddiyet Aria'yı oldukça tedirgin ederken, banyodan çıkan Sarah kısa süre içinde aralarına dahil olmuştu.
Aria: Ne oluyor MJ, o elindeki ne?
Sarah: Ne dönüyor burada?
Aria: Bilmediğin birşey değil, bodruma inmek için MJ'den anahtarları istedim ve o da Bayan Ops'un odasından alıp getirecekti ama..
Rahatlığından taviz vermeyen Sarah yayıldığı koltuk üzerindeki kumandayı eline geçirip, kanallar arasında oynuyordu.
MJ: Bu evde latince bilen kaç kişi var?
Birbirine bakan kızlar gelen anlamsız sorunun cevabını elbette biliyordu.
Aria: Ben ve sen, tamam hala öğreniyorsun ama bizden başka bilen yok..
MJ: Ben de öyle düşünmüştüm ama yanılmışız.
Sarah: Latince biliyor olsaydım bunun bilincinde olurdum sanırım. Yani.. gerçekten bilmiyorum!
Elinin altında sakladığı fotoğrafı ikiliye gösteren MJ, dudaklarını ısırmak yerine bir sigara yakmayı tercih etti.
Sarah: Aaa, büyükanne!
Aria: Dur! B-bu.. Yanlış mı görüyorum? Mary Jane'in yanında duran kadın, şey mi.. Bayan Ops?!
Aria'nın elinden çekip aldığı fotoğrafa yakından bakan Sarah, hizmetlilerinin potansiyelinin açığa çıkmasını kabullenemiyordu.
Sarah: Benziyor olamaz mı? Yani.. nerde buldum demiştin?
Genç kız, içi boş zarfı Aria'nın kucağına bırakırken, düşmek üzere olan külünü atmak için kendine kül tablası aldı.
Aria: Bu çok korkunç! Evimize kabul edip, güvendiğimiz insan aslında bizim tanıdığımızın aksine başka, bambaşka biriymiş..
MJ: Fotoğraf muhtemelen seans günü çekilmiş. Ve yine muhtemelen biz tanımasak da o, bizi tanıyor. Bilmiyorum.. belki büyükannenin yardım ettiği ailelerden biridir. Zarfa bakın, Mary Jane'e gönderilmiş fakat yerine ulaşamamış. Bunları bulduğum kutuya baktım ancak mektup yok..
Sarah: Kandırıldık! Resmen bizi aptal yerine koymuş, bence onu kovmalıyız!
Büyük bir meydanda toplanan halkı galeyana getiren tetikleyici gibi gerilen sinirleri daha da kızıştıracak şekilde tepkiler gösteren Sarah, köşk kapısının çalmasıyla daha önce hiç olmadığı kadar heves ve istekle kapıya koştu. Bu sırada MJ'in yanındaki yerini alan Aria, yaşanacak yüzleşme için sakin olmasını istediği genç kızı telkinleriyle dizginlemeye çalıştı.
Aria: Onun zırvalıklarına aldırma lütfen. Karar vermeden önce gerçekleri anlatması için Bayan Ops'a izin ver.
MJ: Çalışanım belki psikopat bir manyak. Üstelik beni, bizi belki tüm yaşantımızı bilen biri.. Yani evet haklısın, kesinlikle sakin kalmalıyım!
Tek solukta kendini kapının önüne atan Sarah, ikinci kez çalınmasına fırsat bırakılmadan kapıyı açtı. Ellerindeki poşetler dolayısıyla anahtarı çantasından çıkaramayan yaşlı kadın, zile basmak zorunda kalıp kapıyı açtırdığı genç kızı yormuş olabilmenin verdiği mahçubiyeti yaşarken, asıl meselenin verdiği zahmet karşısında hiç kalacağından habersizdi.
Bayan Ops: Üzgünüm-
Sarah: Bence de öyle olmalısınız. Yaptığınız şey çok.. çok korkunç!
Maruz kaldığı nefretin sebebini anlayamayan yaşlı kadın, hırçınlıklarına alıştığı Sarah'ın, kendi üzerinde kurmaya çalıştığı baskıyla içeri girdi. Yükselen sesin kaynağını susturmak isteyen Aria, hızla kapı önüne koşarak Bayan Ops'u evin canavarı potansiyelini taşıyan kuzeninin sivri dişleri önünden çekip aldı.
Aria: Sarah, lütfen Bayan Ops'un elindeki poşetleri mutfağa götürür müsün?
Sarah: Bu evin kuralları artık değişecek Aria, bu yüzden poşetleri sen götür!
Aria: Saçmalamayı kes ve dediğimi yap!
Poşetleri alıp Sarah'ın eline tutuşturan genç kız, kafası oldukça karışan yaşlı kadına salonu gösterdi.
Aria: Konuşmamız gerek, MJ salonda sizi bekliyor..
Önünde duran büyük kolonun ardından çıktığında koltukta oturan genç kızın elindekileri gören yaşlı kadının, yaşanmasını beklediği gün tahmininden de çabuk gelmişti. Poşetleri bir kenara atan Sarah aceleyle salona geçerken, köşe koltukta oturan kızların tam karşısına oturan Bayan Ops üzerine düşürdüğü bakışlarını toparlayamadı. Kendini kuzenlerinin yanına atarken, yaşanan sessizliğin kısa süreceğini biliyordu. Herkes, onun konuşmasını beklerken söze nereden gireceğini şaşıran MJ, bulduğu fotoğrafı yaşlı kadının eline bıraktı.
MJ: Sizi dinliyorum..
Yılların verdiği yorgunluk elleri üzerine bıraktığı izlerle kendini gösteriyordu. En az bedeni kadar yorgun kalbi olması gerekenin aksine sakindi. Yaşlı kadının üzerindeki rahatlık, onların gerginliğini kıskandıracak cinstendi.
Bayan Ops: Bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum..
Sarah: Demek suçunu kabul ediyorsun!
Bayan Ops: Zaman sanılanın dışında hızla ilerliyor. Kader, gerçek bir mucize..
Sarah'a göre anlaşılması güç olan kelimeler gitmesi gereken adrese ulaşırken, kafası karışan genç kız gözden kaçırdığı detayı bulmaya çalışıyordu.
MJ: Kader.. Sizi buraya getiren sebep, kader miydi?
Bayan Ops: Sizdiniz Bayan Collins..
Sohbet giderek tuhaf bir hal alırken gözler, genç kız üzerine düştü.
MJ: Daha açık konuşur musunuz? Sizi daha önce tanıdığımı sanmıyorum fakat sizin, beni ve ailemi yakından tanıdığınıza eminim. Söyler misiniz, bizi aptal yerine koyarken eğlendiniz mi?
Bayan Ops: Hayır, lütfen böyle düşünmeyin. Amacım farklı olsaydı şu an bu konuşmayı yapıyor olmazdık.
Kelimeler, dilinden ne kadar sert çıkarsa çıksın kalbinin derinliklerinde bir türlü kızamadığı yaşlı kadına kısa sürede inanıp, güvenmesinin bir sebebi olmalıydı. Sanki daha önce bir yerde belki başka bir hayatta tanışmış olabilirlerdi. Sadece ona daha yakından bakmalı, gözüne inen perdeden kurtulmalıydı. Hayatı hakkındaki gerçekleri bilmesi için bulunabilecek en kolay yere bırakılan kutuyu, yalnızca o istediğinde görebilecekti ve nihayet gün gelip çatmıştı..
Aria: Ben gerçekten çok yoruldum. Siz kimsiniz, neden buraya geldiniz? Hayatımıza neden dahil oldunuz?
Bayan Ops: Büyükanneniz bugünün geleceğini biliyordu. Ölmeden önce onunla son konuştuğumuzda benden istediği tek şey bir araya geldiğinizde sizi yalnız bırakmamam..
Bulduğu bir kalemi saçlarını toplamak için toka yapan MJ, tutan başını elleri arasında sıkıştırıyordu. Kafasının içinde dönen sesler sanki beyin duvarına çarpıp geri sekiyordu.
MJ: Anlatın, en başından..
Fotoğrafı bir kenara bırakıp üzerindeki paltoyu çıkaran Bayan Ops, uzun soluklu geçecek gece için kendini hazırlıyordu. Ağrıyan beline destek olması için koyduğu mindere yaslandı ve anlatmaya kırk dokuz sene öncesinden başladı..
Bayan Ops: Seni içine çeken karanlığa sebep olmayı istememişti. Amacı kendini kurtarmak değildi, o sadece bebeğini düşünüyordu. Ancak hesaba katmadığı bir şey vardı; verilen her sözün bir bedeli vardır..
Chicago, 1966
Büyüyen karnı hareket etmesini zorlaştırıyordu. Karnı gibi içinde yaşayan bebeğin, giderek büyümesi Mary Jane'i endişelendiriyordu.
Bayan Ops: İyi düşündünüz mü? Yapacağınız anlaşmanın bedelinin ne olacağını henüz bilmiyoruz..
Güçlükle yerinden kalkan genç kadın, biraz sonra gerçekleştireceği ayin için hazırladıkları sembolün içine girdi.
Mary Jane: Sonucu ne olursa olsun bebeğimi elimden almasına izin vermeyeceğim. Anlamıyor musun? Doğuma çok az kaldı ve ben sona yaklaştığımızı hissedebiliyorum. Kadere boyun eğmeyeceğim, asla!
Ona, annesinden miras kalan yetenekleri küçük bir çocukken farketmiş ve genç kızlığına kadar geliştirdiği yeteneklerinin gücü, kendisini bile korkutmuştu. Çünkü o, ruhlarla temas kurabilmenin dışında geleceği görebilme yeteneği bahşedilmiş bir kadındı. Çok sevdiği ve meslek haline getirdiği yeteneklerinden bir gün kurtulmak isteyeceği hiç aklına gelmezken, kendini kapana bile bile sokmanın eşiğine kadar sürüklenmişti. Çağırma büyüsü için ritüel hazırlıklarını tamamladıktan sonra eline aldığı hançere kendi kanını akıtan Mary Jane, kötüyü çağıracak büyüyü söyledi.
' O animam viventem in tenebris. Ego vos hortari tantum. Promissum est enim sanguis meus novi dedi expiationem! '
( Ey karanlığın içinde yaşayan mahluk. Seni çağırıyorum. Kanım verdiğim sözün kefaretidir! )
Hançer üzerine kazılı büyü, Mary Jane'in kanıyla parladı. Ayaklarının altındaki yer şiddetle sallanırken, duvarlar maruz kaldığı enerji karşısında çatlayarak dökülüyordu. Sıvası dökülen duvarların ileri geri sallandığına şahit olan genç kadın, çağırdığı varlığın geldiğini hissediyordu. Yerin yedi kat dibinden çıkan mahluk, altında yaşadığı toprağı dolayısıyla zemini ortadan ikiye yararak gün yüzüne çıktı.
' Veni ad meam! '
( Benim olanı almaya geldim! )
Elini karnına götüren Mary Jane, bebeğini vermek yerine ölmeyi tercih ederdi. Ancak iblis onu değil, içinde yaşayan bebeği istiyordu. Henüz dünyayla tanışmamış olan bebeğin kötülükle buluşmamış kalbi, karanlığın asla sahip olamayacağı kadar büyük bir nimetti.
Mary Jane: Asla! Ona zarar vermene izin vermem! Başka.. başka bir şey.. Ne istersen onu yapmaya razıyım. Senden.. yeni bir anlaşma yapmanı istiyorum, ben kanımla sözümü verdim!
Hançeri boğazına dayayan Mary Jane, bebeğini kurban etmektense onunla birlikte yok olmayı tercih etmişti. Gözünü kırpmadan boğazını keseceği sırada iblis, tek taraflı bir anlaşma yaparak mühürledi. Kan ve ateşle imzalanan yeni anlaşma Mary Jane için ömür boyu duyacağı azabın başlangıcıydı.
' Eritque semen fortissimum ut pareret. Cum tempus somno solutus sum. Cumque comedissent, dixerunt ad filiam egestas.. '
( Soyundan doğacak olan bebek çok güçlü olacak. Zamanı geldiğinde beni uykumdan uyandıracak. Ve ona lanetin kızı diyecekler.. )
O gün bebeğine yeniden kavuşmanın sevinciyle imzaladığı anlaşmanın bedelini düşünmeyen genç kadın, yaşadığı felaketin ardından bir daha güçlerini kullanmayacağına dair yemin etmişti. Ancak artık çok geçti, bugün hayatını kurtardığı bebeği ve beraberinde koca bir aile tek bir hamlede yok olacaktı. Çünkü karanlık mahluk, ona en başından söylemişti; zamanı geldiğinde beni uykumdan uyandıracak..
Michigan, 2016
Kaderinin başkaları tarafından değiştirildiğini ve kötülüğe nasıl itildiğini öğrenen genç kız, duyduklarının şokuyla tepkisiz kalmıştı. Aklı her on iki yıl öncesine gittiğinde sebep olduğunu düşündüğü felaketin sorumluluğu altında kıvranırken, yaşadığı hayatın kötü bir anlaşmadan ibaret olduğunu anlamıştı. Her çocuk gibi yaptığı yanlışın hesabını çekmekten kaçtığı zamanlarda bile giderek karanlığa gömülmüştü.
MJ: Lanetin kızı.. Bana böyle seslenmişti..
Aria: Tamam, sakin ol..
Öğrendikleri gerçek Sarah'a bile ağır gelmişti. Biraz önceki böbürlenmelerinden eser kalmayan genç kız, adeta sessizliğe bürünmüştü.
Bayan Ops: Yaptığı anlaşmayı geri almak için uğraşmadığı bir gün bile olmadı. Ancak Lisa, size hamile kaldığında artık herşey için çok geçti..
MJ: Fırsat varken kendimi öldürmeliydim!
Bayan Ops: Hayır efendim, hayır! Bunu yapmanızın kimseye bir faydası dokunmaz.
MJ: Efendim..
Saklanan hakikat yerinden çıktıkça kafasında dönen bulanık görüntüler giderek netleşiyordu. Bayan Ops'un hitap şekli ona bir yerden tanıdık geliyordu. Daha öncede kendisine birçok kez aynı şekilde seslenen yaşlı kadının, gerçekte kim olduğunu anlamıştı. Önce bulduğu fotoğraf, ardından anlatılanların ışığında gördüğü kabusların sebepsiz olmadığı kesinleşen genç kız, dehşete kapıldığı kabuslarda gördüğü yaşlı kadının neden rüyalarına girdiğini de böylece anlamış oldu.
MJ: Sen.. sen O'sun değil mi?
Genç kızın neden bahsettiğini konunun muhatabı ve kendisi dışında kalan ikili anlamamıştı. Artık saklanacak bir durum olmadığını düşünen yaşlı kadının, duyduğu tondan anladığı kadarıyla genç kız, kendisiyle ilgili olan kısmı çözmüştü.
MJ: Sen, Mary Jane'in hizmetkârısın!
Aria: Ne?!
Sarah: Yeri gelmişken, saklı kalan başka bir sır varsa bence şimdi tam zamanı.
Aria'ya dönen genç kız, elini kuzeninin omzuna attı.
Sarah: Umarım yarın odana geldiğimde hala Aria olarak kalırsın. Aksi halde sesin de kendini gizleyen başka bir yaratık olma fikrini kaldıramayacağım!
Büyükannenin elbisesini giyerken gördüğü kesitte Mary Jane'in yanına gelen pelerinli yabancının Bayan Ops çıkması, ikiliyi oldukça şaşırtmıştı. Duruma onlar kadar şaşırmayan MJ, nedense yaşlı kadının kayıp hizmetkâr olduğunu biliyor gibiydi. Konuşulacak çok daha fazla detay olduğunu düşünen genç kız, giderek yaklaştığı sona varmadan önce hayatıyla ilgili bilmediği herşeyi duymak istiyordu. Çünkü artık gardını sıkı sıkı kuşanması gerektiğinin çok daha fazla bilincindeydi. Ona biçilen kadere boyun eğmeğe şimdilik hiç niyeti yoktu. Yaşadığı ve şahit olduğu herşey için belki yapabileceği birşey yoktu ancak bundan sonrası için ipleri eline alabilir ve kadere dur diyebilirdi..
Benim canım okurlarım, sevgili takipçilerim.. Kafamıza dank edecek nitelikte bir bölümün daha sonuna geldik. Köşkte sular epey köpürmeye başladığına göre gelecek bölümlerde dalgaların bizi de içine alıp götürmemesi için temennide bulunurken; siz de bölüm hakkında yorum, soru veya benimle paylaşmak istediğiniz herhangi düşüncenizi yorumlarınızla iletebilirsiniz. Unutmayın biz ARADA ekibi olarak geniş bir aileyiz ve bu güzel ailenin her ferdine ihtiyacımız var. Vote tuşuna basmayı aman ha unutmayın :) Gelecek bölümde görüşmek üzere.. PembeGüllüYazar (PEM)
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top