*BORA'DAN*

Sabah duyduğum alarm sesiyle yüzümü buruşturdum. Alarmı kapatmak için başımı kaldırmaya çalıştığımda dehşet verici bir ağrı girdi. Ne çok içmişim öyle ya! Başımı ovuşturarak zor bela yattığım koltuktan kalktım. 'Doktorsun kesin çok güzel bir düzenin vardır.' diyenleri öldürmek istiyordum. Hayır kardeşim orada güzel yatak dururken koltukta yatıyorum. Neden mi? Düzen bana batıyor çünkü!

Alarmı kapattığımda üstten gelen mesajlara baktım. Hayret anonim yazmamıştı. Dünkü gece neden ağlayarak gittiğine de anlam verememiştim. Şuan kafamdaki listeye 10 kişi eklemiş durumdaydım. Ben ne saçma işlerle uğraşıyorum ya. Kimse bana çocuk doktoru olduğumda böyle işlerle uğraşacağımı söylememişti! 

İçimden kıza mesaj atmak geldi ama hemen vazgeçtim. Kalkıp cipslerin üzerine basarak duşa doğru ilerledim.

Bro çarpılacaksın bir gün benden söylemesi

Sen hangi ara uyandın ya...

Uyumadım ki gece hep o kızı düşündüm.

Sen de mi?

Yüzümdeki sırıtmama engel olamadım. Banyoya girince aynadan kendimi süzdüm. Bir hisle telefonumu alarak kıza yazdım.

Bora: Anonim? (06.23)

Alev: Senin anonim (07.05)

Bora: POWEİPAWEOSKFŞALSJDGSDKLJGA

Bora: İsmini bilmiyorum ne diyim 

Alev: karım?

Bora: yok ebesinin nikahı

Alev: Aşk için küçük bir kıvılcım yeter...

Bora: yani?

Alev: Kıvılcım diyebilirsin.

Bora: tamam 

Bora: napıyorsun?

Alev: bir de soruyor musun?!

Alev: Seni düşünüyorum kocacım :*

Dediği şeye dudağımı yukarı doğru kıvırdım. Acaba  nasıl düşünüyordu... Saçma bir düşünceyle kameramı açtım.

Bora:

Bora: Daha iyi düşünmene yardımcı olur diye düşünmüştüm.. :)

Alev: Oha 

Alev: Ya sen beni azdırmaya mı çalışıyorsun

Alev: of çok kötü oldum şimdi

Alev: Nerde yapıcam şimdi ben????

Bora: neyi?

Alev: Hiiiiiiiiçççççççççç......... <31<31<31<31

Bora: 31 e gülen kızlar kapatılsın...

Alev: niye sen çekmiyo musun

Alev: AWJEFPASJDŞASJFGŞAPFJGDFOPG

Alev: haaa neden çekesin ki istediğin kızla yatıyorsundur...

Bora: yok öyle bir şey kıvılcım 

Bora: Aşık olmadan sevişemem kimseyle 

Alev: gördük dün akşam yicektin beni

Bora: yazan kafamı sikiyim

Bora: Her neyse görüşürüz

çevrimdışı

Bu konu ne zaman açılsa canım sıkılıyordu. Neyden kaçmak istediğimi bende bilmiyordum ama bir süre daha konuşmak istemiyordum sanırım. Geç kalacaktım hastaneye o yüzden hemen acil bir duş ve kıyafetlerimi giyerek arabaya atladım. 

Gülüşün bana oksijen, göremezsem deliricem.

Bebeğim gel bana sokul, sana aşktan söz edicem.

Küçük mırıldanmalarla şarkıya eşlik ediyordum ve bir yandan da listedeki isimleri düşündüm. Belma...

Kısa boylu esmer bir kızdı. Lise arkadaşım sayılabilirdi. Taa o zamanlar ona çıkma teklifi ettiğimde beni reddetmişti. Lise sona geçince baya kendimi toparlayıp parmakla gösterilen biri olmuştum. sonrasında da tabii ki pişman oldu ama benim için iş işten geçmişti. Ama... Dün gece ki gözler... Kahvenin en koyu haliydi. Hatta kahve olduğundan da şüpheliydi. Oyüzden siyah demek daha doğru olur. 

Kafamdan Belma'yı eledim ve kaldım 9 kişiyle baş başa. Ah salak kafam sormayı unuttum. Hastaneden de olabilirdi ama kadın doktor veya hemşirelerimizin baya yoğun olduğunu hatırlıyorum yani bu işlerle uğraşmazlar diye düşündüğüm için hastaneden kimseyi listeye almadım. Kimsin kızım sen?

Arabamı park ettim ve hastaneye girmek için yürüdüm. Yüzünde saçma sapan mutluluk olan Alevi görünce nedense gülesim geldi. Her zaman böylesine mutlu olmayı nasıl başarıyordu inanın bilmiyorum ama onda olan mutluluğun yarısı bende olsaydı eminim hayatım daha güzel olabilirdi. 

"Hey! Günaydın." Başını bana çevirince 32 dişini göstererek güldü. "Günaydın Bora bey." 

"Nasılsın? Veya neden çok mutlusun öyle sorayım." Küçük bir kıkırtı sesini duydum. Zaten aşağıdaki sesleri çok duyamıyordum. "Ben her zaman mutluyum Bora beyciğim. Mutsuz olmak için bir neden bulamıyorum sadece." 

"Seni bildim bileli gülüyorsun. Gerçekten güzel bir şey ve burada herkes seni çok seviyor. Pozitif enerji saçıyorsun." Söylediklerimle yüzü daha da güldü. "Sizde bugün iyi gününüzdesiniz herhalde. Yoksa ağzınızdan zor duyulur böyle güzel laflar." Haklı olabilirdi. Çünkü sevgisini belli edemeyen angutun tekiydim. Oysa ki iç dünyamda gayet de sevgi pıtırcığı bir insandım.

"Hmmm biraz öyle oldu gibi." Odaya geldiğimizde çantasını astı ve yanında duran önlüğünü alıp giydi. "Peki o halde sonra öğrenirim nedenini ona göre." 

"Peki söylerim." Odadan çıkınca yalnız kaldım ve listeye göz geçirdim. Acaba hastaneden de mi ekleseydim? Of ben niye bu kadar saçma şeyler düşünüyorum ya. Ellerimi masada birleştirerek kafamı ellerimin üstüne koydum. Sonrası boşluk...

***

"Boraaa? Uyansana artık." Beni dürten eli kafamı kaldırmadan hızla kavradım. Duyduğum iniltiyle gözlerimi fal taşı gibi açarak sesin sahibine baktım. Gözlerim buğuluydu ne gördüğümü ne duyduğumu tam olarak bilmiyordum. Yavaş yavaş hem görüntü hem ses değişmeye başladı.

Kanka kafayı bozduk biz bu kızla

Farkındayım iç bora. ufaklık nasıl aklımın tam ortasına yer edindeyse artık her yerde onu arıyorum. Psikolojim bozuldu.

Onu bulmamız gereken konular var. İKİMİZ İÇİN DE ÖNEMLİ!

Sana noluyor iç bora? Kız bana yazıyor.

La salak sen bensin ben senim neyi neyden kıskanıyorsun acaba?

Ben kıskanmıyorum! Kıskanıyor muyum?

Ah ah dış bora sen bile aşık olduğunun farkında değilsin

Yok öyle bir şey!

Hemen iç boranın sesini kısıp karşımda duran peline döndüm. "Efendim pelin?" Derin bir nefes vererek sandalyeyi çekip karşıma oturdu. "Bora neden soğuk davranıyorsun? Bir suçum mu oldu sana karşı? Hayır yani aktif olduğun halde bile mesajlarıma bakmıyorsun." 

Bu anonim kızın peşine düşücem diye Pelini tamamen unutmuştum. masada duran elini avucumun içine aldım. "Üzgünüm canım bu sıralar biraz sorunlarım var. Seninle birazcık ilgilenemedim haklısın." Elini çekti ve hayal kırıklığı ile yüzüme baktı. "İnanmıyorum Bora. Birazcık diyorsun bir de! Çok değiştin ve ben seni artık tanıyamıyorum. Yaşattığın 5 ay için teşekkür ederim." Şaşkınlıkla ona baktım. "Pelin biz 8 aydır birlikteyiz." Yüzüne buruk ve iç yakan bir gülümseme yerleştirdi. " ilgilenmediğin ayları saymadım..." Gözünden düşen damlayı gizleyerek odadan çıktı. Terk mi edildim ben şimdi? Anonim kızı bulunca bunu ona ödeteceğim!

Yemek molasına girdiğimde hiç kimseyle konuşasım yoktu bu yüzden yemeğimi alıp en kuytu köşeye geçip tek başıma oturdum. "Bora? Oğlum gelsene neden teksin?" Uzaktan bana bağıran Koraya eyvallah işareti yaparak tekrar yemeğime döndüm. 

"Yaw dedim teyze ne bağırıyon kalmış burda bilmen kaç günün git kocanın yanına. O da bana diyor bu kizlar ne terbiyesiz olmis uyy uşağumi allah korisin da bunlardan." (şiveden zerre anlamam)  Hararetli hararetli arkadaşlarıyla konuşan aleve takıldı gözlerim. Herkes her dediğine gülüyordu. Bu kızın derdi olmadığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam. 

Konuşurken gözleri etrafı kolaçan ediyordu sanki. Beni görmesiyle gözleri bende takıldı. Ayaklanıp yanıma geldiğinde az evvel ona hiç bakmıyormuşum gibi ona döndüm. "Bora bey? Üzgün gibisiniz. Bir şey mi oldu?" 

"Hayır bir şey olmadı." Yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu. Bu gün neden herkes aynı şeyi yapıyordu?

"Bana her şeyi anlatabilirsiniz." Parmaklarını dudaklarına götürüp hayali bir fermuarı tutup dudaklarını kapattı. "Söz veriyorum kimseye söylemem." Çocuksu hareketlerine gülmeden edemedim. Elimle gel işareti yaptım ve kulağına yaklaştım. "Sevgilim beni terk etti." Gözleri açıldı ve bir sürü duygu geçti gözlerinden hiç birini de anlayamadım. "h-hımmm anlıyorum ama biliyor musun değ-" 'Şşşt' diyerek onu susturdum ve devam ettim. "Ama biri var ve nedense beni ona çeken bir şey var. Ne olduğunu anlamıyorum hatta inanmayacaksın ama onu hiç görmedim. İnsan hiç görmediği birini sever mi alev?"

"Immm efendim... Neden sevmesin? sevmek sadece görmek dokunmak mıdır ki? Bir insanın görünüşünden çok kalbini sevmelisiniz. Eğer biriyle olmak istiyorsan ona bütün kalbinle inanman gerekir." Alev konuştukça içimde sanki bir rahatlama oldu gibi hissettim. Sevebilirdim. Geçmişte yaşanan olaylardan sonra mı? Neden olmasın? 

Düşüncelerimden sıyrılıp beni izleyen Aleve döndüm ve kocaman sarıldım ona. Neye uğradığını şaşıran kadın haklı olarak sarılmama karşılık vermedi.

"Çok teşekkür ederim Alev. İçimi o kadar rahatlattın ki günlerdir uyuyamıyordum." diyerek ellerini tuttum. Bu kızların elleri hiç mi ısınmıyor yoksa Aleve ait bir özellik miydi bu? 

Eli buz gibi götü karpuz gibi

Sus salak biz Kıvılcımı seviyoruz!

EVET KIVILCIM! SENİ SEVİYORUZ KIVILCIM!

"Önemli değil Bora bey. Ne zaman konuşmak isterseniz gelebilirsiniz. Şimdi hastalarla ilgilenmem gerekiyor sonra konuşalım." Onu başımla onaylayarak elimle müsaade verdim. Gittiğinde huzurla ve heyecanla telefonu elime alıp Kıvılcıma mesaj attım.

Bora: Konuşmak istiyorum.

Bu ses? Alev olduğu yerde durdu. Neden onun telefonundan ses geldi ki?

YENİ BÖLÜÜÜÜÜMMM ♥♥♥

ERKEĞİN AĞZINDAN YAZMAK NE KADAR ZORMUŞ YA

LÜTFEN OY VE YORUM ATMAYI UNUTMAYALIM AŞKOLAARRR ♥