Karşımda kaşları çatık Bora beyi izliyordum. Niye sinirlendi ki şimdi! Gerçekten çok yakışıklı bir doktordu. Özellikle benim gibi hemşirelerin yavşayabileceği bir doktor.

"Alev hanım dosyaları alın da 8 numaralı odadaki hastanın durumuna bakalım." Niye senin elin ayağın yok mu?

Dosyaları alıp peşinden yürümeye başladım. Of göte bak maşallah. 

Vursana bi tane.

Oha saçmalama. Biliyorum çok istiyorsun bunu yapmayı emin ol ben senden daha çok istiyorum ama ne yeri ne zamanı tamam mı?

bi aşağı bi yukarı 

İç sesimin dediği şeyle gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Bora bey bir şey söylemek için arkasına döndüğünde onun götüne bakıp sırıttığımı gördü. Sırası mıydı şimdi söylemenin!

"Bir sorun mu var Alev hanım?" Heh bul şimdi yalanı salak. 

ben naptım ya?

"Efendim toz bulaşmış da gözüme çarptı temizleyin isterseniz." belini 280 derece büküp götüne baktı. Şu anı keşke çekebilseydim. Acaba çekebilir miyim? 

"Ah teşekkür ederim. Hadi girelim." Başımla onaylayıp hastanın odasına girdik. Göz altları morarmış, zayıflıktan bir deri bir kemik kalmış küçük bir erkek çocuğu sedyede arabasıyla oynuyordu. Bizi görünce yüzünde acı da olsa kocaman bir gülümseme aldı. O öyle güldükçe içimde bir şeyler kopuyordu. 

"Doktoy anne, doktoy baba!" Hastanede kaldığı 2 aydır bize böyle sesleniyordu. Hiç istenmemişti. doğduğu gibi bir yetimhanenin kapısına bırakılmıştı. Artık orada çocuğa nasıl baktılarsa şu an bu durumdaydı yavrucak.

"Küçük prensimiz de uyanmış." Yanına gittim ve saçlarını okşayıp onunla oyun oynamaya başladım. Bora bey ise gerekli bilgileri yetkiliye aktarıyordu. Anlaşılan o ki pek iç açıcı değildi. "Diğer sonuçlardan sonra tekrar görüşelim lütfen. Daha çok küçük elimizden gelenin en iyisini yapacağımızdan emin olabilirsiniz." 

Bana göz işareti yaparak odadan çıktı. Küçük çocuğun sarı saçlarına bir öpücük kondurup mavi gözlerine sevgiyle baktım ve ağlamasına izin vermeden oradan ayrıldım. 

Bora bey ile yemek molasına girdik. telefonumu alıp kalbimin sahibine mesaj attım.

Alev: ÜZÜMLÜ KEKİİİMMMM <3

Bora çevrimiçi

Bora: kim o?

Alev: Burası bi grup muydu? 

Bora: Üçlü olsun güçlü olsun :)

Alev: SEEN BANA GÜLÜCÜK ATTINNN!!! 

Bora:  Senin sorunların var...

Alev: Tek sorun sensin. Benim olunca ne derdim kalır ne tasam şekerli lolipopum :*

bora: Bari kim olduğunu söylesen daha güzel olucak.

Alev: Bunu sana şimdi söyleyemem aşkım :*

Bora: ne zaman peki?

Alev: keyfim ve kahyası ne zaman isterse.

Bora: O zaman bende seni engellerim.

KOCAM DA KOCAM kişisi sizi engelledi. 

Alev: allah seni (iletilmedi)

Alev: yazıklar olsun kocacım...(iletilmedi)

Göz ucuyla boraya baktım. Yüzünde zafer ve mallığının karışımı bir gülüş vardı. Ben onu kendime aşık edecektim bunu kafaya koymuştum. Keşke karşısına çıkıp diyebilseydim 'Seviyorum seni oğlum ya benimsin ya benimsin başka yolu yok!' İstesem derdim ama böyle güzel bi ekşın yaratıyordu.

Mola bitince Bora ile tekrar hastalarla ilgilenmeye başladık. Pardon o ilgileniyor ben yandaş olarak yanında gidiyorum. Sadece yapmak istemediği şeyleri bana yaptırıyordu. Ben onun Sekreteriyim ya sanki!

yorgun argın evin kapısına geldim. Saniyelerce kapıyla bakıştık çünkü kapı açılınca ne olacağını ikimizde biliyorduk. Anahtarı sokup ses çıkarmamaya çalışarak çevirdim. Şu kapılar neden bir türlü sessiz olamıyordu? 

"Ateş!" Duyduğum sesle içimden binlerce kez küfür ettim. "ADIM ALEV TANIŞTIĞIMA MEMNUN OLDUM." Ateş ve Alev çok farklı isimler bence. Karıştıracaksanız niye koyuyorsunuz bu ismi? 

"Her neysen bırak zevzekliği de git bana içki al." Zıkkım iç. "Pardon ben para sıçıyorum?"

"Onu bilmem de almazsan ben senin ağzına sıçarım!" Bağırmasıyla tekrar kendimi dışarı attım. Sinirden kalp ritmim artmıştı. Gözlerim dolmasın diye tavana baktım. Derin bir nefes vererek tekel bayiye doğru yürüdüm. 

"Tamam kızım sen otur biraz soluklan ben hazırlıyorum hemen." Teşekkür ederek tabureye oturdum.  

Engeli kaldırdı yazsana.

Neden engelledi neden kaldırdı?

Bilmiyorum ama öyle görüyorum.

İç sesimi dinleyip telefonu elime aldım. Gerçekten de 30 dakika önce engelimi kaldırmış.

Alev: Kocam?

Alev: Aşk olsun yaptığın hiç oldu mu?

Alev: Trip mi atmam lazım illa.

Alev: BENİM İÇİN ARTIK BİR YABANCISINN

Alev: YÜZÜNÜ BİLE GÖRMEK İSTEMİYORUUUUMMM

Alev: YOLUMA ÇIKMASAN İYİ EDERSİİİİİNN 

Bora: Yanlış yapmışım kaldırarak...

Alev: Bence en doğrusunu yaptın aşkım.

Bora: Gerçekten kimsin çok merak ediyorum. Fırıncı Osman abi?

Alev: ĞİPWERĞQWDPFKLİASLKGİADFKGN 

Alev: İnanmıyorum sana.

Bana seslenen Müfik amcaya bakıp 'Ne var'  diyecekken siparişlerim aklıma geldi. Hemen koşup elindeki poşeti aldım.

"Senin en sevdiğin çikolatadan da koydum kızım. Moralin düzelir umarım." Karşımdaki minnoş adamı öpecektim resmen. Hasan amcayı öpmek mi? 

Iyyy midesizsin olum sen.

Binlerce kez teşekkür edip oradan ayrıldım. Eve geldim ve poşeti annemin önüne bırakıp hemen odama koşup kapıyı kilitledim. Üstüme şort ve bir crop geçirip yatağa girdim ve  Boraya mesaj atmak istedim. nE? Görüldü atmış... Şaka yapıyorum ya öyle takıntılarım hiç olmadı.

Alev:

Alev: Fırıncı Osmanın böyle bir fiziği mi var?

Bora: Siktir! Sen herkese atıyor musun böyle?

Alev: Sana saklıyorum bebeğim :*

Bora: Bende inandım şuan.

Alev: Ya valla bakireyim

Alev: istersen dene slkdşslkf

Bora: Tamam en bakire sensin İŞÖCVŞÇÖCVMBŞSDLFKÖVŞDGHLKS

Alev: RANDOMUNA KURBAN OLURUM :*

Alev: Bunu Deneyimli göstericem sana ama unutma.

Bora: Sağol ben almayım.

Alev: Sen de mi bakiresin yoksa?

Alev: PİWEOJAPSİDGJKAŞDSLFKGŞSDLKFJHŞİEIPRJHŞKDSLFHJŞSDLKJHPSERJGİŞSLDGMJLCXÖMBAŞSDJGPERJIHŞSDLKFNHŞSLDKFJGYWPOYJHŞOJHİPSADJTGİPEROJGİASKHNŞADFKHNITKJHİSF

Bora: Sikerim seni bak yavşak.

Alev: olur ne zaman?

Alev: İlkin olurum merak etme.

Bora: of siktir git başımdan.

Çevrimdışı

Alev: Kaç bakam daha ne kadar kaçacaksın...

Alev: *fotoğraf*

Alev: İyi geceler portakallı kekimmm :*<3

HMMMM ALEVVV NAPIYOSUNNN SENNN ?????

OY VE YORUMM :*