*KARŞILAŞMA*
LÜTFEN BOL BOL OY VE YORUM KULLANALIMM GÖRDÜKÇE YAZMA İSTEĞİM GELİYOR AYRICA FİKİRLERİNİZİ DE ÖZELDEN BELİRTEBİLİRSİNİZ İYİ OKUMALAR AŞKOLAR ♥♥♥♥♥
Heyecandan aklım çıkacak gibiydi. Mazlum ile birlikte oradan oraya koşuşturup duruyorduk. Her şeyi en güzel ayrıntısına kadar ayarlamıştık. Bir şeyin hatalı olmasına imkan veremiyorduk. "Aman ha konuştuğumuz gibi ses çıkarmak yasak, aşk dolu bakışlar ve sonra öppüüüüşşş" hayali bile kasıklarıma ağrı girmesini sağlıyordu. "La sen ne cıvık bir insansın az rahat dur."
Mazlum ile gülüşerek koltukta oturup şarkı dinliyorduk. Millet sanki kıtlıktan çıkmış gibi dans ediyordu. Eee Mazlumun parası ya! beleşçi götler.
Alev: Bora ne zamandır seni bekliyorum.(21.04)
Bora: az kaldı tavşancık trafik vardı.
Alev: peki..
Bora: çık kapıya.
Mazlumla birbirimize baktık. İkimizde gidip gitmemen arasında kararsız kaldık ve beraber ayaklandık. "Sen nereye?"
"He kanka sen kalkınca bende heyecandan şey ettim kusuruma bakma" Karşımdaki saf insana en içten gülücüklerimi sundum. "Ben gidiyorum..." Mazlum bana kocaman sarılarak heyecanımı bastırmak istedi. İşe yaradı mı? HAYIR! ama bu beni düşündüğü için sevindirmişti.
İlahi bakış açısıyla yazılmıştır....
Sza-Big Boy
Kadın karşısındaki ona göre veya bir çok kişiye göre yakışıklı olan adamı görünce kalbinin hızlanmasına engel olamadı. Adam arabasından inip anahtarını valeye teslim ettikten sonra kapıda eli ayağı dolanan kadını görünce sevincini ciddi ve bir o kadar da keskin olan yüz hatlarından esirgemedi.
"Sonunda karşılaştık öyle mi ufaklık..." Son kelimesinin üzerine basarak ve kadının tavşan kulaklı olan maskesine tıklatarak söylemişti. Kadın bütün kuralları çiğnemek istiyordu ama şuan sırası değil diyerek iç geçirdi. Kadın söylediklerine karşılık sadece gülümseyip başını sallamakla yetindi.
"Konuşmayacak mısın?" Kadın olumsuz anlamda başını salladı. "Peki o halde. Gel geçelim partiye." Hızla kadının belinden kavrayıp birlikte salona girdiler. elinin altındaki ince bel adamın içinde bir şeyler uyandırmıştı ama o da bilmiyordu ne olduğunu. Tanımadığı bir kadına aşık olması imkansızdı öyle değil mi?
Adam sessiz sedasız elindeki votkasından yudumlayarak karşısındaki küçük hanımı izliyordu. Kadın daha önce hiç bu kadar sıcakladığını hissetmemişti. Adam sadece dudaklarını ve fiziğini gördüğü kadının ne kadar güzel olduğunu düşündü ve aklında bir liste oluşturup kim olabileceğini bulmaya çalışıyordu.
"Konuşmadığına göre seni tanıyorum." Kadın masumca kafasını sallamakla yetindi. Anladım anlamında başını salladı ve votkasından son yudumu alıp Genç kadının kolundan tuttuğu gibi çekiştirdi.
Kadının ağzından küçük bir inilti çıkmasıyla olduğu yerde donakaldı. Hala tuttuğu kolundan bir tur kadını etrafında çevirerek sırtını kapının kenarına değince elini kolundan çekip kadının belini kavradı. Kadın kasıklarının iyice kasıldığını hissetti. her bir hareketi, boynunda hissettiği nefesi ile güzel kadının tahrik olmasını sağlıyordu. Adamın da istediği buydu ya... belki anonim kız zevke geldikçe bir şeyleri dile getirecekti.
Nefes alıp verişi hızlanan kadının beline iyice sardı kolunu ve diğer elini ise kadının kalçalarına götürdü. Kalçasını tutup sıktı ve bir bacağını beline kadar yukarı kaldırdı.
"Vücudunu bilmeme izin ver..." Genç kadın ne kadar dirense de gemileri suya indireceği belliydi.
Kalçasını sıkmasıyla kadın istemsizce elini adamın omuzlarına götürdü. Zaferle gülümseyen adam kadına zevk vermeye devam etti. Dolgun ve sıcacık olan dudaklarına yapıştı ve dudaklarında gezintiye çıktı. Adam sert öpüşmesi ne kadar kadının canını yaksa da o kadar da zevk veriyordu. İstemsizce çıkardığı sesler eminim ki adamın çok işine yarayacaktı ama elinde değildi, kendine hakim olamıyordu. Uzun zamandır bu anı beklemişti ve şuan ellerinin arasındaydı kaçırmak ister miydi?
*ALEV'DEN*
"A..." duyduğum sesle kendime gelip sesin geldiği yöne döndüm. Mazlum elindeki bardağıyla bize bakıyordu. Bora üzerimden yavaşça çekilip ellerini cebine koydu ve Mazluma baktı. BEYİNSİZ ALEV DESEYDİN BİR DEEE!!!
"Oooo Bora bey manita yapmışsın. Hani bana bulcaktın yalancı herif. Ayrılıyorum senden hıhhh!" Dediği şey ile gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Ne saçmalıyorsun oğlum. Hem seni kim çağırır amınakoyim. Cıvık şey" Boranın koluna engelli gibi bir yumruk attı. "AHAHAHA BEN GELMİMDE GÖTÜR BURDA KIZI DİMİ ARSIZ PEZO. BENİMDE BÖYLE IRZIMA GEÇMİŞTİN.... AH YAZIK BANA" Allah belamı versin gülmemek için o kadar sıkmıştım ki kendimi resmen sıçacaktım.
"Allah seni nasıl biliyorsa öyle yapsın Mazlum yoksa ben seni elindeki bardağa benzeticem."
Ağzını gözünü buruşturarak uzaklaşan Mazlumun tekrar gay olduğunu düşünüp boraya döndüm. Sırıtarak bakıyordu. Neden?
"Çok salak bir kızsın." Neeeeeee? sen kimsin dümbük! Yavrum senin bana salak demen için Einstein ile kapışman gerekir. az daha neden diye soracakken kendimi tuttum ve ona neden anlamında olan bakışlarımı gönderdim.
"Senin kim olduğunu buldum!" Şaşkınlıktan ağzımı bir karış açarak Boranın dediklerini idrak etmeye çalışıyordum. Küçük sesler ay inlemeler* çıkaran bir insanı tanıyabilir misin ki?
Kanka bilmiyor inanma ona
O zaman Bora benden daha salak. Bilmiyor benim her şeyi yönetebilen bir iç sesimin olduğunu...
Tamam yalakalığı bırak.
Sana da iyi bir şey söylenmiyor iç sesoşum..
Bu ismi sevmedim Alev!
Tamam bunun üzerinde çalışırız merak etme.
Boranın gözlerine anlamlı bir şekilde baktım. Umarım anlamışsındır salak! Sessiz ve bakışlarımla Borayı baya ezdim ve o da anladı blöfünün tutmadığını. Bu haline sevinerek tekrar dudaklarına yapıştım. Gözleri şaşkınlıkla açılsa da hiç bir şey belli etmedi ve karşılık vermeye çalıştı. O kadar sert öpüyordum ki karşılık vermesine izin vermedim.
Bunca zamandır sevdiğim insanın dudaklarını öpüyordum... Yanağımdan süzülen bir damla yaş. Ben neden ağlıyordum ki? Geri çekildim ve görmemesi için ondan uzaklaştım. "Hiç merak etme bulacağım seni..." Duyduğum sesiyle hıçkırıklarıma engel olamadım. İnsanların bir çoğu gitmiş ve kalanlar ise sarhoşluktan bayılmıştı Bazıları ise hala mal mal dans ediyorlardı. Öylesine bir sandalye çekip oturdum ve gözyaşlarımı akıtmaya devam ettim.
"Neden ağlıyorsun?" Sesini tanımadığım bu kişinin yüzüne bile bakma gereksimi duymadım. "Bilmiyorum bende ama içimden ağlamak geliyor." Küçük bir kıkırtı çıkararak yanıma iyice sokuldu. Hala yüzüne bakmasam da az çok vücudunu görüyordum. "Bir big boy için ağladığın kesin." Güldü ve elindeki bardaktan bir yudum daha aldı ve devam etti. "Böyle kişiler için gerçekten değmiyor küçük kızım..." Söylediğine sinirlenip ona kızgın bakışlarla döndüm.
"Ben küçük değilim ve senin kızın da değilim!" Ellerini 'Ben suçsuzum ' der gibi havaya kaldırdı. "Sakin ol şampiyon. Yardımcı olmaya çalışıyordum kusuruma bakma lütfen." Kızgın gözlerim hala üzerindeyken konuşmaya devam etti. "Ağlama artık. Şimdi gitmeliyim ama bil ki kalbimi buraya bırakıp gidiyorum. Kendine iyi bak tekrar görüşeceğiz minik..." Son kelimesini kısık sesle söyleyip güldü ve yanımdan uzaklaştı.
Alev: Nerdesin?
Mazlum: Evdeyim gel.
Mazlumun evine geldiğimde kendimi çok güvende ve huzurlu hissediyordum. Çünkü bana gerçekten değer veriyor ve her daim gülmemi sağlıyordu. Ne kadar didişsek de ne onun ne de benim birbirimizden gitmeye gücü yoktu. İyi ki lise yıllarındaki toksik Efe 'Ben mi Mazlum mu?' dediğinde Mazlumu seçmişim.
"Yani böyle oldu..." Tek kulaklıkla beni dinleyip hıhı diyip durdu. "Ya sen ne dinliyorsun öyle." diğer kulaklığı kulağıma takınca sinirlerim tepeme çıkmıştı. BENİ DİNLERKEN ANKARALI NAMIK DİNLEMEK Mİ!
Kafasına sağlam geçirdim. "Lan ben burda 2 saattir götümü yırta yırta ağlayıp bişi anlatıyorum sen oyun havası açıp oynadığını mu hayal ediyorsun!" Mazlumu seçtiğim aklıma sıçayım!
"Ya kanka ne var partide bi tane oyun havası açmadılar kalktım gittim dj ile dövüştüm koluma vurdu acıdı biliyor musun. Haaa nereden bileceksin sen borayla fan fini fon yapmakla meşguldün pardon." Dediği şeyle gözyaşlarımı umursamadan deli gibi gülmeye başladım. Aniden aklıma o adamın gelmesiyle duraksadım ve yüzüme en ciddi ifademi taktım.
Bana bakma bende tanımıyorum. Çıkmıyor kim olduğu...
Çok garip Şadiye...
Allah seni bildiği gibi yapsın
Kızma hemen deniyorum işte.
Düşünceler daldığımı fark eden mazlum elini gözümün önünde salladı. "Ohooo sen çoktan gitmişsin. Uyuyalım artık yoksa intihar edicem uykusuzluktan. Hem djnin vurduğu yer hala acııyooorr...." Son cümlesini dudağını büzerek söylemişti şapşal şey.
"Mazlum yüzde sonsuz eminim ki sadece dokunmuştur." Yüzünü asıp kollarını kendine sardı. "O da olabilir ama bena yapamaz anladın mı BENA YAPAMAAAZ!" Salak gibi bağırmasıyla hemen koltukta hazırlamış olduğu yatağımın içine uçtum. "Ne bağırıyorsun be hayvan git yat aaa." Telefonunu da alıp iyi geceler faslından sonra odadan çıkmak için kapıya yöneldi.
"Lambayı kapatır mısın kankilettooo" Tamam dedi ve düğmenin yanından geçip gitti. Amına koduğumun beyinsizi hep yaptığı şeydi. Sinir krizi geçirdiğimi belirtmek için ayaklarımı birbirine vurup çığlık attım. Gülme sesleri yükselince ayağı kalkıp lambayı kapattım ve anlayamayacağın bir sürü küfür ederek yatağıma girip gözümü kapattım. Çok yorgun ve stresli olduğum için gözümü kapatır kapatmaz uykuya dalmıştım...
İÇ SESİN ÖZELLİĞİNİ BEĞENDİK Mİİİİ???????
PEKİ YENİ KARAKTER?? KİM ACABAA?
TAHMİNLERİ ALABİLİRİM MİNİK KÖFTELER...
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top