r ü y a l a r ı m a g i d e n y o l
Yine bir otobüsteyim, rüyalarıma giden o yolda ilerliyorum. Yolum uzun, saçlarım kısa. Rüyalarım uzun, gerçekler kısa.
Başımı cama yaslıyorum. Bilmem kaçıncı hayal durağından geçiyoruz, bilmem kaçıncı hicran sokağından ayrılıyoruz. Uzun uzun seyrediyorum insanları; riyakâr, umuda küs, acıya dost insanları.
İp atlayıp cebinden çiçeklerini düşüren bir çocuk görüyorum. Kurumuş ve yenmiş dudaklarım yer çekimine meydan okuyarak havaya kalkıyor. Tuhaf bir şekilde tebessüm ediyorum. İçten bir tebessüm değil, kandan bir tebessüm. Çünkü biliyorum, o çocuk da cebinden düşen çiçekler gibi çürüyecek.
Gözlerim tanımadığım bir şehirdeki denize bakıyor şimdi. Hayatımda ilk kez deniz görüyorum. İçimde bir kıpırtı söz konusu, gözlerim şaşkın. Martılar suskun, çaylar soğuk; sesimiz kısık, şarkımız unutulmuş gibi.
Efsuna boğulduğum ikinci an. İlki onun gülüşünü gördüğüm andı.
Parıldayan denizin ışıltısı gözlerimi kamaştırırken kokusunu deli gibi merak ediyordum. Acaba kokusu onun kadar efsunkâr mıydı? Ah, o ve kokusu...
Zaman akıyor, saniyeler saat, saatler ay oluveriyor.
Diyorum ya yolum uzun diye. O yol bitmiyor hiç. Ömrüm yollarda geçti. Rüyalarıma hiç varamadım. Denizin kokusunu ve onun sesini bir daha hiç duyamadım. Sağır mı oldum bilinmez fakat şöyle bir gerçek var: Sağırlık duymaya engel değildir. Eğer bir şeyleri gerçekten duymak istiyorsanız yüreğinizi kullanın. En güzel şarkıları yürekler duyar.
Ben, A.
Şarkılar söylüyorum.
Duyun!
08.12.16
20.01
•
Minik bir şey sormak istiyorum.
Sizce A'nın Çığlığı devam etmeli mi?
Bitmiş bir çalışmadan bahsediyorum ve görüşlerinizi öğrenmek isterim.
Her gün gerçekleşecek bir devamlılık değil, arada bir gelen bu tarz özel bölümler tarzında.
Seviliyor ve öpülüyorsunuz!
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top