Üçüncü Bölüm: Sekizinci Kısım

Bay Bennet bu olaylardan önce, çok zaman kendi kendine, "Bütün gelirimi harcayacağım yerde, keşke ben gittikten sonra çocuklarımın ve karımın geleceği için bir yana bir şeyler koysaydım," diye pişmanlık duymuştu. Şu sırada büsbütün dizini dövüyordu. Çünkü daha hesaplı davranmış olsaydı, şimdi Lydia'nın namusuyla saygınlığının satın alınmasını Bay Gardiner'a borçlu olmazlardı. Büyük Britanya'nın en istenmeyen genç erkeklerinden birini damat olarak peylemek onuru, gelinin dayısına değil, babasına ait olurdu.

Hiç kimsenin doğru dürüst yararına olmayan böyle bir tasarının sırf kayınbiraderinin katkısıyla yürütülmesine çok canı sıkılıyordu. Bay Gardiner'ın katkısının çapını mümkünse öğrenmeye ve üstüne düşen borcu en erken zamanda ödemeye kararlıydı.

Bay Bennet, evlendiği ilk zaman kemerleri sıkmaya hiç gerek görmemişti. Öyle ya, elbet bir oğulları olacaktı. Erkek çocuk da Longbourn'un mirasçısı sayılacağı için mülkleri ellerinde kalacak ve gelecekleri sağlama bağlanmış olacaktı. Ne var ki birbiri ardına beş tane kız çocuk dünyaya gelmişti. Gerçi Lydia'nın doğumundan sonra da yıllarca oğlan sahibi olmaktan umutlarını kesmemişlerdi, ama sonunda boş yere beklediklerini itiraf etmek zorunda kalmışlardı. O zaman da artık köşeye para ayırmak için iş işten geçmişti. Bayan Bennet tutumlu bir ev hanımı değildi. Ayaklarını yorganlarına göre uzatabilmişlerse, bu gene kocasının idaresi sayesinde olmuştu. Çünkü Bay Bennet kendi yağıyla kavrulmayı ister, borçlanmaktan ödü kopardı.

Nikâh anlaşması uyarınca Bayan Bennet'le çocukları adına beş bin sterlin yatırılmıştı. Ama bunun çocuklar arasında hangi oranda bölüştürüleceğinin kararı ana babanın iradesine bırakılmıştı. İşte bu noktada, hiç değilse Lydia için şimdi bir karar vermek gerekiyordu. Bay Bennet kendine sunulan öneriyi kabul etmekte duraksayamazdı. Yapılanların hepsini onayladığını ve kendisinden istenenleri yerine getirmeye hazır olduğunu kayınbiraderine en candan (gene de hayli özet) minnet sözleriyle bildirdi. Doğrusu, Wickham, Lydia'ya nikâh kıymaya ikna edilse bile, kendisinin bunu böylesine zahmetsizce atlatabileceği Bay Bennet'in daha önce hiç aklına gelmemişti. Şimdi ödenecek olan yüz sterlin, kendisine gelse gelse yılda on sterline geliyor sayılırdı, çünkü Bayan Bennet yoluyla kızı için, giyim kuşamdı, yemek, harçlıktı falan derken zaten harcadığı paralar bu miktara yakındı.

Uğraş ve yorgunluk yönünden de bu olayı bu denli ucuz atlatmış olması hoş bir sürpriz olmuştu doğrusu, çünkü Bay Bennet'in şu sıradaki başlıca kaygısı bu bunalımı elinden geldiğince az sıkıntıyla kapatmaktı. Kızını aramaya çıkmasını sağlayan o ilk öfke nöbeti geçtikten sonra Bay Bennet doğal olarak gene o eski haylaz huylarına döndü. Yazdığı mektubu hemen yolladı, çünkü bir işe kalkışmakta savsakçı olsa da başladığı işi çabuk sonuçlandırırdı. Mektubunda kayınbiraderine ne kadar borçlu olduğunu daha ayrıntılı biçimde öğrenmek istediğini bildirdi, ama hâlâ çok öfkeli olduğu için kızına selam yollamadı.

İyi haber evin içinde çabucak duyuldu, sonra da görece bir hızla çevreye yayıldı. Komşular haberi komşuluğa yaraşır bir feylesoflukla karşıladılar. Evet, gerçi Bayan Lydia sokağa düşmüş ya da en mutlu seçenek olarak, dünyadan uzaklaştırılıp uzak bir çiftlik evine kapatılmış olsaydı, durumun tartışılması daha heyecanlı olurdu. Gene de böyle bir evliliğin sağlayacağı tartışmaların ilginçliği de yabana atılamazdı. Lydia'nın esenliği için başlangıçtan beri Meryton'un sivri dilli yaşlı hatunlarından kaynaklanagelmiş olan has dileklerde de, bu durum değişikliğine karşın bir azalma olmadı, çünkü böyle bir kocayla kızcağızın yüzünün gülmeyeceğine kesin gözüyle bakılıyordu.

Bayan Bennet, alt kata inmeyeli iki hafta oluyordu ama bu mutlu günde, bunaltıcı bir mutluluk içinde, gene sofra başındaki yerini aldı. İçinden taşan zafer kıvancına gölge düşürebilecek en ufak bir utanç duygusu yoktu. En büyük kızının on altıncı yaşından bu yana, bir numaralı arzusu kızlarından birini evlendirmekti ve bu dilek işte şimdi gerçekleşmek üzereydi. Mutlu annenin kafası da bütünüyle, parlak düğünlerin ayrılmaz parçaları olan şık kumaşlar, yeni faytonlar, uşaklar gibi konularla doluydu. Aynı zamanda kızı ve damadı için yakınlarda bir ev de arıyordu. Onların neyle geçineceğini bilmediği halde birçok evi, yeterince büyük veya gösterişli bulmadığı için kabul etmiyordu.

"Gouldingler boşaltacak olurlarsa Haye Park uyabilir," diyordu. "Ya da salonu biraz daha geniş olsa, Stoke' taki büyük ev, derdim. Ama Ashworth fazla uzak. Kızımın on mil ötelerde olmasına dayanamam. Purvis Lodge deseniz, tavan araları berbat."

Kocası onun hizmetçilerin yanında konuşmasına hiç ses çıkarmadan izin verdi. Sonra, "Bayan Bennet," dedi, "siz bu evlerin herhangi birini ya da hepsini kızınız ve damadınız adına tutmazdan önce birbirimizi iyice anlayalım. Bu yörede bir ev var ki onlar içine asla ayak basamayacaklar. Ne birini ne de öbürünü Longbourn'a kabul ederek yüzsüzlüklerine cesaret vermek niyetinde değilim."

Bu bildiriyi uzun bir tartışma izledi; ama Bay Bennet'in dediği dedikti. Bu çok geçmeden yeni bir tartışmaya yol açtı ve Bayan Bennet, müthiş bir şaşkınlık ve dehşet içinde, kocasının kızına giyim kuşam almak için zırnık vermeyeceğini öğrendi! Bay Bennet, kızına bu evlilik dolayısıyla hiçbir sevgi belirtisi göstermemeye kararlı olduğunu söylüyordu. Bayan Bennet, bunu anlamakta zorlanıyordu doğrusu! Kocasının öfkesinin bu kertelere vararak akıldışı bir kine dönüşeceğine hiç ihtimal vermemişti. Ufacık bir ayrıcalığı öz kızına çok görmek! Uygun giyim kuşam yokluğunda evlenmek, evlilik mi sayılırdı sanki? Bayan Bennet için yeni kıyafetlerin yokluğu yüzünden kızının evliliğine düşecek gölge, kızın Wickham'la kaçarak iki hafta nikâhsız yaşamasının utancından daha yaşamsaldı.

Elizabeth, o anın sıkıntı ve üzüntüsü arasında kendini bırakıp, Lydia için duyduğu korkuyu Bay Darcy'ye açmış olmaktan bin pişmandı. Lydia'nın çok yakında evlenmesiyle evden kaçması olayı uygun bir biçimde sonuçlanacağına göre, olayın yakışıksız başlangıcını, en yakınları dışında herkesten gizli tutmayı umabilirlerdi.

O konunun daha fazla yayılacağından korkusu yoktu. Sır saklayabileceğine Darcy'den daha çok güvenebileceği çok az insan olabilirdi. Beri yandan da, Lydia'nın düştüğü hatayı öğrenmesinin kendisini en çok kahredeceği bir kişi varsa, o da Darcy'ydi. Bunun kendine doğrudan bir zararı dokunacağı için değil, çünkü ne olursa olsun, aralarında aşılması olanaksız bir uçurum uzandığına inanıyordu. Lydia'nın evliliği en onurlu biçimde gerçekleşmiş olsa bile, Darcy'nin artık onun ailesiyle bir ilişki kurabileceği düşünülemezdi; çünkü bu ailenin başkaca sakıncalarına şimdi, haklı olarak çok hor gördüğü bir adamın akrabalığı da eklenmişti.

Onun böyle bir yakınlıktan kaçmasını Elizabeth şaşkınlıkla karşılayamazdı. Derbyshire'dayken Darcy'nin onun kalbini kazanmak istediğine kendini inandırmıştı. Gelgelelim aklı başında olan biri, öyle bir isteğin böyle bir sarsıntıya dayanıp sağlam kalabileceğini bekleyemezdi. Elizabeth düşündükçe eziliyor, yasa boğuluyordu. Pişmandı ama neye pişman olduğunu da bilemiyordu. Şimdi bunları artık yitirdiğine inanıyordu ya, onun gözünde değerli olmayı, onun saygısını kazanmayı dünyada her şeyden çok istiyordu. Bu konuda en ufak bir umudu olmadığı şu anda ondan haber almak için can atıyordu. Onunla bir daha karşılaşacağını bile sanmadığı halde, "Onunla pekâlâ mutlu olabilirdik," diye düşünüyordu.

"Daha kısacık dört ay önce kurumlanarak itelediğim önerisini şimdi övünçle ve sevinçle kabul edeceğimi bilse!" diye sık sık düşünüyordu. "Ne büyük bir zafer onun için!" Darcy'nin yeryüzündeki en büyük gönüllü erkek olduğundan kuşkusu yoktu; ama ne de olsa o da insandı ve insan olduğu için böyle bir durumda için için, "Oh olsun!" demesi doğaldı.

Onun, yaradılış ve mizaç yönünden tam kendisine göre bir erkek olduğunu Elizabeth şimdi anlamaya başlıyordu. Zekâsı ve huyu, kendisininkilere benzememekle birlikte, tüm isteklerine yanıt verebilirdi. İkisi için de hayırlı bir beraberlik olurdu bu: Rahatlık ve canlılığıyla Elizabeth onun katı yönlerini yumuşatıp davranışlarını kıvraklaştırabilirdi. O da olgunluğu, kültürü ve deneyimiyle Elizabeth'in bu ilişkide en büyük kazanç sahibi olmasını sağlardı.

Gel gör ki tüm dünyaya gerçek mutlu evlilik dersi verebilme hayali şimdi artık asla gerçekleşmeyecekti. Elizabeth'in ailesinde yakında yapılacak olan bambaşka anlamda bir evlilik, bu öteki olasılığı saf dışı bırakacaktı.

Lydia ile Wickham'ın az çok bağımsız olarak nasıl geçinebileceklerini Elizabeth'in hiç aklı almıyordu. Beri yandan, şehvetleri erdemlerinden baskın çıktığı için evlenen iki kişinin mutluluğunun ne denli kısa süreceğini kolayca tahmin edebiliyordu.

Bay Gardiner, eniştesinin mektubuna çok geçmeden karşılık yazdı. Bay Bennet'in sorularına, ailesinden herkesin iyiliğine katkıda bulunmaya hazır olduğunun güvencesini verdikten sonra, kısaca, bu konunun ona bir daha açılmaması için yalvararak yanıt verdi. Mektubunun esas amacı Wickham'ın milislerden ayrılmaya karar vermiş olmasını bildirmekti.

Evlenme karara bağlandıktan sonra benim başlıca dileğim buydu, diyordu. Onun o birlikten ayrılmasının hem kendisi hem de Lydia için en hayırlı şey olduğu konusundaki düşünceme sizin de katılacağınızdan eminim. Bay Wickham şimdi esas orduya girmek niyetinde. Eski dostları arasında, ona orduda yardımcı olmaya hâlâ hazır ve istekli olanlar var. Şimdi kuzeyde üslenmiş olan General ....'nin alayında ona bir teğmenlik sözü verdiler. Ülkenin bu bölümünden bu kadar uzakta oluşu bir şanstır. Wickham çok güzel sözler veriyor. Umalım da, ikisinin de adlarına leke sürdürmemeleri gereken yeni bir çevrede ikisi de ayaklarını daha denk alırlar. Albay Forster'a yazarak şimdiki durumumuzu bildirdim ve Bay Wickham'ın Brighton'un içindeki ve çevresindeki alacaklılarına, en yakın zamanda ödeme yapılacağı sözü vermesini rica ettim. Bunu da kendi üzerime aldım. Siz de lütfen bir zahmet onun Meryton'daki alacaklılarına aynı güvenceyi verir misiniz? Ondan aldığım bilgiye göre alacaklıların bir listesini mektubuma ekleyeceğim. Bütün borçlarını itiraf etti. En azından bizi yanıltmamış olduğunu umuyorum. Haggerston'a talimatlarımızı bildirdik, her şey bir haftada tamamlanmış olacak. Onlar da oradan Bay Wickham'ın alayına katılmaya gidecekler. Meğerki daha önce Loungbourn'a davet edilsinler. Bayan Gardiner'dan öğrendiğime göre de yeğenim, kuzeye hareket etmezden önce hepinizi görmeyi son derece arzu ediyormuş. Kendisi iyidir. Size ve annesine en içten saygılarını yolluyor...

Saygılarımla,

E. Gardiner

Bay Bennet'le kızları, Wickham'ın buralardan uzaklaşmasındaki olumlu yanları görebiliyorlardı. Gelgelelim Bayan Bennet bu habere pek sevinmemişti. Onların bu dolaylarda yerleşmesi konusundaki tasarılarından asla vazgeçmemiş olduğu için, tam kızının yakın arkadaşlığıyla çalım satıp sefa sürmeyi umduğu bir sırada Lydia'nın kuzeye gidecek olması onu çok büyük düş kırıklığına uğratmıştı. Hem sonra Lydia'nın herkesi tanıdığı ve sevdiği alaydan ayrılmak durumunda kalması da çok yazıktı.

Bayan Bennet, "Bayan Forster'ı öyle çok seviyor ki!" diyordu. "Uzağa yollanırsa çok sarsılacak. Genç subayların arasında da pek çok sevdiği var. General ...'nin alayındaki subaylar buradakiler kadar sevimli olmayabilir."

Bay Bennet, kızının kuzey yolculuğuna çıkmazdan önce yeniden aile içine kabul edilme dileğini (çünkü dilek böyle de yorumlanabilirdi) önce kesinlikle geri çevirdi. Gelgelelim Jane ile Elizabeth, kardeşlerinin evliliğinin ana babasınca kabul görmesini hem toplumsal saygınlık hem de duygusal yönden gerekli görüp arzu ediyorlardı. Babalarına öylesine yürekten, gene de öyle mantıklı ve yumuşakça yalvarıp yakardılar ki Bay Bennet sonunda onlar gibi düşünüp onlara uyarak hareket etmeye razı geldi. Bayan Bennet de, evli kızı kuzey ellerine sürgün edilmezden önce onunla komşulara çalım satabileceğini bilmek mutluluğuna erişti. Böylece, Bay Bennet kayınbiraderine yazdığı bir dahaki mektupta yeni evlilerin gelebilmelerine izin verdiğini bildirdi. Nikâh töreni biter bitmez Longbourn'a doğru yola çıkmalarına karar verildi. Ne var ki Wickham'ın bu programı kabul etmiş olması Elizabeth'i şaşırttı. Yalnızca kendi duygularına göre davranabilseydi, en son isteyeceği şey Wickham'la karşılaşmak olurdu.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top